17 Mart 2012 Cumartesi

90+ 1 Aşk...



Fransa 98'... 8 yaşındayım daha, bütün günümü yaz sıcağında abimle evde maç izleyerek geçiriyorum... Günde  3 maç yayınlanıyor,izliyoruz, ama yetmiyor... Günün kalan saatlerini Fransa 98' dergisindeki takım kadrolarını ezberleyerek geçiriyoruz, arada çeşitli atraksyonlar yapıp annemden, babamdan gizlice para yürütüp Dergimize futbolcu çıkartması almak için koşa koşa bakkala gidiyoruz :) Genelde aynı futbolcular çıkıyor paketlerin içinden, bilerek yapıyor tabi üreticileri, çıkmayan futbolcular daha fazla merak uyandırsın ve daha fazla çıkartma paketi satın alalım diye.. Çok da güzel işliyor taktikleri, günde en az 6-7 paket alıyoruz, bütün futbolcuları tamamlıyoruz. Bir kişi hariç...

 İspanya'nın Nijerya ya 3-2 yenildiği maçta 50-60 arası bir dakika... Spiker bizim suratını hiç görmediğimiz ama boyunu,kilosunu,yaşını ve adını(okuyabildiğimiz kadarıyla) bildiğimiz adamı anons etmeye başlıyor... "Kenarda 17 numaralı formasıyla Joseba Etxeberria(hoseba eççeberya) oyuna girmek için bekliyor..." surata bi bakıyoruz, sonra birbirimize bakıyoruz.. "Bu mu lan 21 yaşında ? En az 30'u var bunun" ... Aslında suratını ilk gördüğümde söylediklerim, Joseba Etxeberria'nın neden futbol dünyasında çok konuşulan bir isim olmadığının cevabıydı :) Henüz 20 li yaşlarda dökülmeye başlayan saçları, kırışıklarla dolu surat hatları ve gıdısı sarkmış olgun çehresiyle, olduğundan 10-15 yaş büyük gösteren bu adam 5 Eylül 1977 tarihinde İspanya'nın kuzeyi,Fransa'nın güneybatısındaki,Basklıların ilk yaşam alanı olarak bilinen 'Elgoibar' kasabasında doğmuştur... Bask bölgesinin en büyük iki takımından biri olan Real Sociedad da kariyerine başlayan Etxeberria, sadece 7 maç yaptıktan sonra o dönem 18 yaşın altında bir futbolcuya verilen en yüksek bonservis bedeli olan 3 Milyon € karşılığında hayallerinin takımına,Basklıların Milli Takımı olarak gördükleri Athletic Bilbao'ya transfer olmuştur...Transfer olduğu 95-96 sezonundan itibaren takımın değişmezlerinden olan Etxeberra, Athletic Bilbao'nun sezonu Barcelona'nın ardından 2. bitirdiği 97-98 sezonunun sonunda 11 gol atarak takımının en skorer ismi oluyor, ve henüz 21 yaşında, 12 sene boyunca gururla taşıyacağı kaptanlık pazubandını koluna geçiriyordu...

 Her geçen yıl futbolunu,ismiyle birlikte büyüttü Joseba Etxeberria... İspanya Milli Takımının değişmezlerinden oldu, 98 Dünya Kupası ve 2000-2004 Avrupa Şampiyonalarında yer aldı... 58 kez giydiği İspanya Milli Takımı formasıyla 12 gol attı, Dünya devlerini peşine dizdi, onlarca astronomik teklif aldı, ama hiç bir zaman çıkarmadı Athetic Bilbao formasını üzerinden... Doğduğu topraklara, ona sahip olduğu herşeyi kazandıran kulübüne hiç bir zaman ihanet etmedi... Tek bir kupa ile bile süsleyemedi görkemli kariyerini, oysa herkesin rüya takım Barcelona'yı konuştuğu 2008-2009 Sezonu Kral Kupası finalinden önce Athletic Bilbao Başkanı Fernando Garcia Macua "Kupayı Etxe'nin ellerinde görmek için hayatta sahip olduğum herşeyi feda edebilirim" demişti... Ekranları başında Barcelona'nın hezimetini izlemek isteyen milyonlarca Fahri Katalan'ın aksine Mestalla stadını dolduran binlerce Athletic Bilbao taraftarı, yıllar sonra kulübün müzesine girecek ilk kupadan çok, En Büyük Efsanelerinin, Joseba Etxeberria'nın ellerinde yükselen bir kupa görmek istiyorlardı...



 Maalesef nasip olmadı... Barcelona kupayı Athletic Bilbao'yu 4-1 yenerek kazandı... Maç sonunda Joseba Etxeberria herkesi sarsan açıklamayı yaptı... "2009-2010 sezonu sonunda futbolu bırakıyorum..." kimse inanamadı, henüz 31 yaşındaydı Etxeberria, ama en büyük "Şok" açıklamanın devamında geldi... "Son sezonumda   para almadan oynamak istiyorum, bugüne kadar hep Athletic Bilbao bana baktı, şimdi benim karşılıksız hizmet etme vaktim"...



 2009-2010 ayaktopu mevsimini,kendisinin deyimiyle 90+1'i 5 kuruş para almadan tamamladı Joseba Etxeberria, öyle 37 sinde kıçındaki kıllar kadayıf olduktan sonra "Artık beni kimse almaz,bari artislik yapıp beleşe oynayım" diyerek değil...32 yaşında, Dünyanın en fazla kazanan topçusu Ronaldo'nun oynadığı lig de oynarak hemde... "Artık şampiyonluklar yaşamak istiyorum" diye Chelsea ye imza atan Fernando Torres'e inat Tek bir kupa bile kazanamadan, 15 Mayıs 2010 da Deportivo maçının 72. dakikasında yerini Toquero ya bırakarak noktaladı kariyerini... Jubile maçında, onun hayranı olan 200 küçük çocukla karşı karşıya geldi Athletic Bilbao... Kucağında kızı ve bir demet çiçekle veda etti San Mames'in çimlerine...

Athletic Bilbao formasıyla son kez oyundan alınırken...Spiker bile ağlıyor...



1 yorum:

  1. Bende nereye gitti bu adam diyodum.teşekkürlergüzel yazı olmuş...

    YanıtlaSil