13 Ekim 2012 Cumartesi
"Mineros Nuestra Selección Sois Vosotros"
Barselona kan ter içinde. Akdeniz’den gelen esinti dar sokaklara girdikçe ortadaki sarmısak kokusunu dağıtarak havayı biraz rahatlatsa da, aşırı sıcağa pek alışık olmayan Batı Akdenizliler bezmiş durumda. Açık camlardan daracık sokaklara İspanyol televizyonlarının sesleri yayılıyor, sıcakla yoğrulmuş bir kakofoni sarıyor taşları. Her program, her haber, her reklam ulusal takımdan ve futbolun birleştiriciliğinden dem vuruyor. Tarihi boyunca hiç birleşmemiş İspanya’nın envai çeşit halklarına. Özgürlükçülüğüyle bilinen Bilbao kentinin çıkardığı bir ulusal takım oyuncusu Bilbao’dan, bir diğeri Madrid’den, biri de Barselona’dan bağlanıyor reklama: “Hep beraber sevinelim.” İşsizlikte (gençlerde yüzde 56) Avrupa rekortmeni, AİHM’de işkence nedeniyle mahkûmiyette AB ülkeleri arasında açık ara lider, ödenek kesintileri sonucu madenci greviyle sallanan, son yılda birden fazla genel greve sahne olmuş İspanya’da hayat futbola kilitlenmeye çalışılıyor. Avrupa Kupası’ndan önceki vaziyet bu. Katalunya’da asmaya genelde cesaret edilemeyen İspanyol bayrakları Barselona merkezindeki balkonlardan sallanıyor. Yüz küsur yıllık ferforje trabzanlı dar balkonların bazıları belki Franco döneminden beri ilk defa İspanya bayrağı taşıyor. İnsanların üzerinde İspanya formaları; en çok da turistler giyiyor bunları. Pakistanlı ve Hintli göçmenlerin hediyelik eşya satan dükkânlarının vitrinleri de İspanyol bayraklarıyla dolu. Herkes bu önemli meseleye kilitlenmiş. Belki tarihi boyunca hiçbir konuda sağlanamamış garip bir birlik var İspanya’da. Hayır, ulusal takımı desteklemek değil ortaklık, başka bir şey: Birlik, futboldan başka hiçbir şey konuşmama ve yayınlamama konusunda sağlanmış.
İspanya’yı destekleyenler, desteklemeyenler, her maçı kaybetmesini gönülden isteyenler, futbolla yakından ilgilenenler, ilgilenmeyenler, herkes, ama Altta, Amerika sokaklarından manzaralar. Sağdaki pankartta bir evsiz şöyle yazmış: “Kamusal alanda varolma hakkım var!” herkes futbol konuşuyor kısacası. Kitleleri bu kadar harekete geçirebilen (ya da hareketsizleştirebilen) bir oyun oluşundan ya da faşist rejimlerin çoğunda pasiflora muadili olarak kullanılmasından mütevellit futbolun dine benzetilmesi âdettendir. Örnekler saymakla bitmez, birine değinelim. Her maç anti-faşist taraftar grupları Herri Norte Taldea ve Abertzale Sur’un Sovyet marşları söylediği, Bask siyasî mahkûmları için atılan sloganlar ve özgürlükçü tezahüratların yükseldiği Athletic Bilbao’nun stadı San Mames’e “La Catedral” denmesi hayatın bir ironisi olsa gerek. Bilbao örneği konumuzla birebir alâkalı, zira konumuz, futbolun siyasallığı.
İŞÇİ SINIFININ TAKIMI
Avrupa Kupası süresince, tahmin edilebileceği üzere, İspanyol basınında ve kamuoyunun genelinde ne madenci grevi, ne sağlık ve eğitimde yapılan kabul edilemez kesintiler, ne AB fonundan banka kurtarmak için istenen borçlar gündem oldu. Yaşamsal önemi olan birçok mesele Avrupa Kupası’na denk getirildi. Böylece,
kelimenin tam anlamıyla hepsinin üstü örtüldü. Bununla da yetinmeyip “millî birlik ve beraberliğe bu kadar ihtiyacımız olan şu günlerde” gerekli millî birlik İspanyol “üst kimliği” ve şovenizm de “futbolun birleştiriciliğiyle” bol bol pompalandı. Ve yazın ortasında mânâsız bir şekilde yağmurlu bir gece, İspanya İtalya’yı yenerek Avrupa şampiyonu olunca Katalunya’da dahi kraliyet armalı İspanyol
bayrakları, hatta hispano-faşist semboller taşıyan bayraklar ve “Viva España” naraları eşliğinde yapılan kutlamalar (provokasyonlar) yöntemin tuttuğunun, medya operasyonunun başarıya ulaştığının kanıtıydı. Benzer bir gösteri Bask ülkesinde, Bilbao yakınlarındaki Getxo şehrinde yapılmak istenince, halk tepki verdi, 11 kişi gözaltına alınırken kutlamalarda yaralananlar oldu. İspanya’da solun bir kısmının görüşü “futbola siyaset karıştırmayalım” yönünde. Oysa Avrupa Kupası sırasında ülkede yaşananlara bakınca, futbolun siyasallaşmadığını söylemek körlük olur. Bugün futboldaki siyaset alanını faşistlere, şovenlere, cinsiyetçilere bırakmak büyük hata olur. Sokağa kızıl bayraklarla çıkmanın intihara eşdeğer olduğu Salazar’ın Portekiz’inde
Benfica’nın kızıl bayraklarıyla stadları dolduran sosyalistleri ya da Franco döneminde “La Catedral”de politik
mahkûmlara özgürlük sloganlarını televizyonlarında maç izleyen milyonlarca insana duyuran Athletic Bilbao taraftarlarını hatırlayalım.
Nihayetinde, milliyetçi, şoven, kolonyalist, kısacası dibine kadar politik bir bombardımana maruz kaldığımız bir Avrupa Kupası’nı geride bıraktık İspanya Krallığı’nda. Binlerce “kral karşıtı” prensle beraber sevinip üzüldü, derdi tasayı unuttu. Aynı anda, kupayı da kapsayan 45 gün boyunca büyük bir madenci ayaklanması
yaşandı ülkede. Asturias’tan başlayan ve 19 gün süren büyük madenci yürüyüşü Madrid’e vardığında, madencilerin baretlerindeki fenerler gecenin karanlığını delerken kendilerini selamlayan bir pankart vardı :
“Mineros, nuestra selección
sois vosotros!” - "Madenciler, bizim
ulusal takımımız sizsiniz !"
CAN SEVEN - Express Dergisi 120. Sayı
Twitter : https://twitter.com/donostistanbul
27 Temmuz 2012 Cuma
Fransa Ligue II 2012-2013 Analizi
1999-2000 sezonunda Ligue 1 de ipi göğüsleyen, 2004 sezonunda sürpriz bir şekilde Şampiyonlar Ligi finaline yükselen ve Mourinho'nun Porto'su na boyun eğen Monaco, o günden sonra büyük bir çöküş yaşayarak 2010-2011 sezonunda Ligue 2 ye düşmüştü.. Fransa'nın en köklü kulüplerinden biri olan Monaco'nun 2011-2012 sezonunda yeniden Ligue 1 e dönmesi bekleniyordu ama Ligue 2 de sezonu 8. sırada tamamlayarak bir kez daha taraftarını hayal kırıklığına uğrattı.. tarihinin en kötü günlerini geçiren ve dip noktasını gören Monaco bu sezona yeni bir yapılanmayla ve mutlak şampiyonluk parolasıyla giriyor.. Geçtiğimiz sezonda İtalyan Teknik Adam Marco Simone ile kötü bir grafik çizen Monaco, Simone ile yolları ayırdı ama İtalyan Ekolünden vazgeçmedi.. Bir önceki sezon İnter'i çalıştıran dünyaca ünlü İtalyan Teknik Adam Claudio Ranieri Monaco'nun yeni çalıştırıcısı oldu.. Kadrosunda Nabil Dirar,İbrahima Toure,Kagelmacher gibi üst düzey oyuncuları bulunduran Monaco, takıma direk katkı sağlayacak Ndinga ve Jakop Poulsen transferleri ile Ligue 2'nin favorileri arasına girdi..Yeni transferlerden Sebastian Ribas ve Emir Bajrami de sürpriz beklediğim isimlerden.. Geçtiğimiz sezon stoperlerden çektiği çileyi devre arasında Kagelmacher ile bir nebze azaltan Monaco, stoper tandeminide Bologna dan Raggi ile tamamlayarak yeni sezona hazır bir kadro oluşturdu.. Takımın bu sezonki en büyük handikapı ise bekleri, geçtiğimiz sezon tutuk bir görüntü sergileyen sağ bek Eric Marester bu sezonda ilk 11 oynayacak gibi duruyor.. Sol bek de ise bu sezon tek isim olarak Layvin Kurzava var.. ama Ranieri'nin transfer yapılmaması halinde o bölgede Kurzava yı değil, Ön Liberolarından birini değerlendireceğini düşünüyorum.. Sezon biter bitmez göreve getirilen Ranieri'nin raporu doğrultusunda kadrosunu şekillendiren Monaco'nun transferlerine bir göz atalım...
Gelenler
Flavio Roma (Milan) - Bedelsiz
Andrea Raggi (Bologna) - Bedelsiz
Delvin Ndinga (Auxerre) - 4.000.000 €
Jakob Poulsen (Midtjylland) - 1.200.000 €
Sebastian Ribas (Genoa) - Kiralık
Emir Bajrami (Twente) - Kiralık
Gidenler
Isaac Kone (Frejus-Saint-Raphael FC) - Bedelsiz
Franck L'Hostis (Amiens) - Bedelsiz
Thorstein Helstad (Lilleström) - Bedelsiz
Daniel Niculae (Kuban) - Bedelsiz
Thomas Mangani (Nancy) - Bedelsiz
Sambou Yatabare (Bastia) - Bedelsiz
Terence Makengo (Auxerre) - Kiralık
Chris Malonga (Lusanne) - Kiralık
Florian Pinteaux (Sedan) - Kiralık
Vincent Muratori - Serbest Kaldı
Oliver Ferblantier - Serbest Kaldı
Petter Hansson - Futbolu Bıraktı
AC Le Havre
Geçtiğimiz sezonu, mucizevi bir şekilde son 3 maçını kazanarak küme düşme hattının 3 sıra üstünde bitiren Le Havre de bu sezonda pek bir değişiklik yok..Teknik drektör Chedric Daury ile yola devam eden takımın tek ciddi transferi bir önceki sezon Istres de iyi bir performans sergileyen Riad Nouri.. Nouri takımın hucum hattına hareketlilik getirecektir, ama Loic Nestor'u kaybedip yerine transfer yapmayan Le Havre'nin savunma hattı çok zayıf.. Takımın bir diğer transfer hamlesi geçen sezon devre arasında Nancy den kiraladıkları Distel Zola'nın bonservisini almak oldu.. Daha önce Fransa alt liglerinde forma giyen 24 yaşındaki santrafor Geoffrey Malfleury ise kapalı kutu.. Arsenal'in kıskacında olmasına rağmen Benjamin Mendy ve Ryan Mendes'i kadrosunda tutmayı başaran Le Havre'nin, buna rağmen bu sezon lig de tutunabileceğini sanmıyorum..
Gelenler
Riad Nouri (Istres) - 150.000 €
Geoffrey Malfleury (Red Star 93) - 100.000 €
Distel Zola (Nancy) - Bedelsiz
Gidenler
Loic Nestor (Chateauroux) - Bedelsiz
Hassane Alle - Serbest Kaldı
Malemine Diarra (Boulogne) - Kiralık
Geçtiğimiz sezonu 7. sırada bitiren Guingamp, yeni sezonda takımdan önemli bir ismi kaybetmediği gibi önemli bir transfer de yapmadı.. Teknik Drektör Jocelyn Gourvennec'in de takımda kaldığını göz önüne alırsak yeni sezonda aynı ilk 11 ile devam edeceklerini düşünüyorum, belki Mandanne ilk 11 'i zorlayabilir.. Yeni transferlerden Martins Pereira ve Mandanne de çok iyi alternatifler, artık Guingamp'ın kulübesi zengin.. Bu sene de kadronun en iyi ismi geçen sezon adını sıkça zikrettiğimiz Antony Knockaert olacak gibi.. 20 yaşındaki genç yıldız geçen sezonu 36 maçta 11 gol 4 asistle kapatarak Ligue 1 ekiplerinin dikkatini çekmişti.. Özellikle Lorient ve Montpellier'in ciddi şekilde ilgilendiği söylense de oyuncu şu an için takımda kalacak gibi gözüküyor.. Geçtiğimiz sezonu 37 maçta 5 gol 4 asistle tamamlayan Türk asıllı oyuncu Fatih Atik de takımın önemli oyuncularından.. Guingamp büyük bir sürpriz olmazsa ligi yine 6-9 sıraları arasında bitirir diye tahmin ediyorum..
Gelenler
Jonathan Martins Perreira (Nantes) - Bedelsiz
Christophe Mandande (FC Dijon) - Bilinmiyor
Quentin Rouger (Rennes B) - Kiralık
Gidenler
Alharbi El Jadayaoui (Angers) - Bedelsiz
Geoffrey Christophe (Angers) - Bedelsiz
Jonathan Ringayen (Frejus-Saint-Raphael) - Bedelsiz
Xavier Mercier - Serbest Kaldı
Gregory Paisley - Serbest Kaldı
Mustapha Alloui - Serbest Kaldı
Mohamed Soly (Le Poire-sur-vie) - Kiralık
Geçen seneyi Le Havre ile aynı puanda küme düşme hattının 2 sıra üstünde bitiren Laval, bu sezona çok sıkıntılı girdi.. Sözleşmeleri sona eren Signorino ve Losilla gibi iki ilk 11 oyuncusunu kaybeden takım, Losilla'nın yerini küme düşen Metz'in ön liberosu Yohan Betsch ile doldururken, Signorino'nun yerine Valenciennes B takımının 20 yaşındaki oyuncusu Makan Traore yi getirdiler, Orta sahaya bir diğer önemli takviyeleri ise geçen sene Ligue 1 de Brest forması giyen 33 yaşındaki Kongolu oyuncu Oscar Ewolo.. Bir çok genç oyuncuyu kadroya katan, ve orta yaşlı futbolcularla yolları ayıran Laval'ın bu sene işi oldukça zor.. Alt yaş kategorilerinden itibaren Fransa milli takımı forması giyen takımın yıldızı Stoper Lindsay Rose'un da Ligue 1 den talipleri olduğu söyleniyor.. Stade Laval bu sezon küme düşme adayları arasında..
Gelenler
Makan Traore (Valenciennes B) - Bedelsiz
Bilal Hamdi (Lens B) - Bedelsiz
Nike Vanhamel (Westerlo) - Bedelsiz
Jordan Adeoti (Colomiers) - Bedelsiz
Yohan Betsch (Metz) - Bedelsiz
Renaud Dreuslin (TA Rennes) - Bedelsiz
Ousmane Traore (Turnhout) - Bedelsiz
Oscar Ewolo (Brest) - Bedelsiz
Gidenler
Franck Signorino (Stade Reims) - Bedelsiz
Anthony Losilla (Dynamo Dresden) - Bedelsiz
Chyrille Lhuisser (AS Vitre) - Bedelsiz
Antoine Ponroy (Vannes) - Bedelsiz
Kevin Aubeneau (Les Harbiers) - Bedelsiz
Fabrice Levrat - Serbest Kaldı
Justin Trideau - Serbest Kaldı
Sebastian Renouard - Serbest Kaldı
1 sezonluk aradan sonra Ligue 2 ye geri dönen Nimes, takımı şampiyon yapmasına rağmen teknik drektör Thierry Froger'ın görevine son verip, sezona Victor Zvunka ile başlama kararı aldı.. Zvunka önderliğinde 3 önemli takviye yapan Nimes'in kadrosu buna rağmen Ligue 2 ye göre yetersiz.. Rennes den bir dönem İnter forması da giyen Stephane Dalmat'ı renklerine bağlayan takım, Metz'in sol beki Bouby ile de savunma hattına güç kattı.. Ligue 3 maçlarını izleme şansım olmadığı için mevcut kadro hakkında yorum yapmam doğru olmaz ama takımdan önemli bir oyuncu kaybedilmemesine rağmen takviyeleri yetersiz buluyorum.. Nimes de bu sene düşme adayları arasında olur diye düşünüyorum..
Gelenler
Stephane Dalmat (Rennes) - Bedelsiz
Pierre Bouby (FC Metz) - Bedelsiz
Mathieu Robail (Bastia) - Bedelsiz
Gidenler
Arnaud Farras (Vendee Luçon) - Bedelsiz
Kevin Martin (Aviron) - Bedelsiz
İssouf Ouattara (Chernomorets) - Bedelsiz
Gauther Gallon - Serbest Kaldı
Yacine Saandi - Serbest Kaldı
Oliver Davidas - Serbest Kaldı
Geçtiğimiz sezonu Ligue 1 de son haftada Valenciennes e yenilerek trajik bir şekilde küme düşen Caen, 2 senelik aranın ardından bir kez daha Ligue 2 de mücadele edicek..Küme düşmesinin ardından kadrosundaki önemli yıldızları satmak zorunda kalan Caen, doğal olarak bu oyuncuların yerlerini dolduramadı.. Buna rağmen Ligue 2 ye göre iyi bir kadrosu var Caen'in.. Özellikle 17 yaşındaki yıldızı Mbaye Niang'ın bu sene Ligue 2 de büyük işler yapmasını bekliyorum.. Geçtiğimiz sezon Ligue 2 de 10 gol atan Metz'in santraforu Mathieu Duhamel de takımın hucum hattına güç katacaktır..
Gelenler
Mathieu Duhamel (Metz) - 800.000 €
Jean Jacques Pierre (Panionios) - Bedelsiz
Jean Calve (Nancy) - Bedelsiz
Laurent Agauazi (Istres) - Bedelsiz
Romain Poyet (Brest) - Bedelsiz
Alexandre Cuvillier (Nancy) - Kiralık
Gidenler
Romain Hamouma (St. Etienne) - 4.000.000 €
Thomas Heurtaux (Udinese) - 2.100.000 €
Frederic Bulot (Standart Liege) - 2.000.000 €
Alexis Thebaux (Brest) - 1.200.000 €
Pierre-Alain Frau (Al-Wakrah) - Bedelsiz
Emeric Dudoit (Chateauroux) - Bedelsiz
Benjamin Nivet (Troyes) - Bedelsiz
Gregory Proment (Metz) - Bedelsiz
Anthony Deroin - Serbest Kaldı
Kandia Traore - Serbest Kaldı
LB Chateauroux
Geçtiğimiz sezon ligi 14. sırada bitiren Chateauroux, kadrosunda bir çok değişiklik yaparak yeni sezona giriyor.. Geçen seneki en büyük silahları Maxime Bourgeois'in kiralık sözleşmesi bitti ve Auxerre e geri döndü.. Bourgeois'in yerine sol kanada geçen sezon Reims de başarılı bir performans sergileyen Clement Tainmont transfer edildi.. Geçtiğimiz sezon stoperlerin performansından sürekli şikayetçi olan teknik drektör Didier Tholot.. Bu bölgeyi Le Havre'nin başarılı stoperi Loic Nestor'u transfer ederek güçlendirdi.. Devre arasında Troyes den kiralanan Claudio Beauvue'nin de bonservisi alındı.. Geçtiğimiz sezonu sıkıntılı atlatan Chateauroux'un bu sezon ne yapacağı merak konusu.. Artık daha güçlü bir kadroları olduğunu düşünüyorum, ama yine de ligi 9-13 sıraları arasında bitirir diye tahmin ediyorum..
Gelenler
Claudio Beauvue (Troyes) - 750.000 €
Ludovic Guerriero (Metz) - Bedelsiz
David de Freitas (Angers) - Bedelsiz
Emeric Dudouit (Caen) - Bedelsiz
Kévin Afougou (Paris FC) - Bedelsiz
Clément Tainmont (Reims) - Bedelsiz
Loïc Nestor (Le Havre) - Bedelsiz
Benjamin Jeannot (Nancy) - Kiralık
Gidenler
Romain Grange (Nancy) - 800.000 €
Romain Inez (Metz) - Bedelsiz
Elie Dohin (Boulogne) - Bedelsiz
Kévin Dupuis (Kortrijk) - Bedelsiz
Jean-Jacques Mandrichi (Ajaccio) - Bedelsiz
Jérôme Lafourcade (Chamois Niort) - Bedelsiz
Jonathan Lacourt (Amiens) - Bedelsiz
Anthony Scaramozzino (Omonia Nikosia) - Bedelsiz
Romain Reynaud (Kortrijk) - Bedelsiz
Ahmed Kashi - Serbest Kaldı
Vincent Fernandez - Serbest Kaldı
Boubacar Sylla - Serbest Kaldı
Amara Baby (Burgas) - Kiralık
AJ Auxerre
Ligue 1 i son sırada tamamlayarak küme düşen Auxerre'in kadrosunda ciddi bir değişim yaşandı.. Öncelikle Teknik Drektör Laurent Fournier'in görevine son vererek takımın başına Kongo Milli Takımı teknik drektörü Jean-Guy Wallemme'ı getirdiler.. Takımın en önemli iki yıldızı Alain Traore ve Delvin Ndinga yı kaybeden Auxerre transfer döneminde 2 sol bek,1 stoper alarak Traore ve Ndinga'nın yerine oyuncu almadı.. Bu oyuncuların yerini takım içi değerleriyle kapatmak isteyen Auxerre'in bence en büyük transferi geçen sezon kiralık gittiği Chateauroux da müthiş işler yapan Maxime Bourgeois.. Bunun yanı sıra 15 yaşından itibaren Dünya Yıldızı olacak gözüyle bakılan Yaya Sanogo'nun bu sezon daha fazla forma şansı bulmasını bekliyorum.. Zira bu Sanogo'nun son fırsatı.. Traore ve Contout'un gidişinin ardından La Tellec ve Dennis haricinde rakibi kalmadı.. Auxerre'nin Ndinga karşılığında Monaco dan kiralık olarak getirdiği Makengo dan bu sene çok şey bekliyorum.. Fransa U17 den itibaren takip ettiğim ve iyi yerlere geleceğini düşündüğüm bir oyuncu Makengo.. Kadrosundaki yıldızlarıyla Şampiyonluğun Monaco ile birlikteki en büyük adayı Auxerre'in 1 senelik aranın ardından Ligue 1 e dönmesini bekliyorum..
Gelenler
Marco Ramos (Braga) - Bedelsiz
Henri Ndog (Bitam) - Bedelsiz
Remy Ebanega (Bitam) - Bedelsiz
Terrence Makengo (Monaco) - Kiralık
Gidenler
Alain Traore (Lorient) - 5.000.000 €
Delvin Ndinga (Monaco) - 4.000.000 €
Roy Contout (Sochaux) - 800.000 €
Issam Jemaa (Al Kuwait) - Bedelsiz
Kamel Chafni (Brest) - Bedelsiz
Jo-Goog Jung (Seoul) - Bedelsiz
Stéphane Grichting (Zurich) - Bedelsiz
Édouard Cissé - Serbest Kaldı
Omar Kossoko - Serbest Kaldı
Dariusz Dudka - Serbest Kaldı
Ogou Akichi - Serbest Kaldı
Simon Pontdemé - Serbest Kaldı
Jérémy Berthod - Serbest Kaldı
Bir önceki sezon Ligue 1 den düşen Arles, geçen sezonun favorileri arasındaydı ama kötü bir performans sergileyerek ligi 13. sırada bitirdi.. Bu sezon kadroda ufak çaplı bir revizyona giden takımın en önemli kaybı, geçen sezon Ligue 2 de 9 gol 2 assistlik performans sergileyen oyun kurucu Thomas Ayasse'nin bonservissiz Nancy'e gitmesi oldu.. Arles'in bir diğer kaybı da geçen sezon Lyon dan devre arasında kiralanan ve iyi bir performans sergileyen Mohamed Yattara'nın Lyon'a geri dönmesi oldu.. Santrafor eksikliğini devre arasında kiraladığı Mourice Dale'nin bonservisini Nantes den alarak kapatan Arles'in bir diğer önemli transferi Dijon'un tecrubeli stoperi Chaher Zarour oldu.. Takım, Ayasse'nin boşluğunuda Panathinaikos dan transfer edilen Damien Plessis ile doldurmayı planlıyor.. Geçen sezona göre ilk 11 in de çok değişiklik olacağını düşünmediğim Arles, büyük bir sürpriz yapmazsa yine orta sıralarda mücadele edecek diye düşünüyorum..
Gelenler
Chaher Zarour (Dijon) - Bedelsiz
David Suarez (Bastia) - Bedelsiz
Julien Cardy (Tours) - Bedelsiz
Julien Lopez (Montpellier B) - Bedelsiz
William Aho Abou (Montpellier B) - Bedelsiz
Maurice Dalé (Nantes) - Bedelsiz
Sébastien Cantini (Sedan) - Bedelsiz
Ben Sangaré (Ivry) - Bedelsiz
Erwan Quintin (Vannes) - Bedelsiz
Gidenler
Romain Elie (Levski Sofia) - Bedelsiz
Dianbobo Baldé - Serbest Kaldı
Jamel Aït Ben Idir - Serbest Kaldı
Fabien Laurenti - Serbest Kaldı
Deme N'Diaye - Serbest Kaldı
Thomas Deruda - Serbest Kaldı
Chafik Najih - Serbest Kaldı
Anthony Guise - Serbest Kaldı
SCO Angers
Geçen sezonu 11. sırada tamamlayan Angers yeni sezona güçlenerek girdi.. Takımın en iyi oyuncusu Gaetan Charbonnier'ı Ligue 1 şampiyonu Montpellier'e satan takım, bunun haricinde önemli bir kayıp yaşamazken kadrosunu Gine Milli Takımının sol beki İbrahima Diallo ve Ligue 1 de Ajaccio nun tecrubeli golcüsü Socrier ile güçlendirdi.. Brezilya lı orta saha oyuncusu Pesalli yi Gremio dan satın alma opsiyonuyla kiralayan Angers'in bu sezon yine orta sıralarda yer almasını bekliyorum..
Gelenler
Richard Socrier (Ajaccio) - Bedelsiz
Alharbi El Jadeyaoui (Guingamp) - Bedelsiz
Fabien Boyer (Rennes B) - Bedelsiz
Ibrahima Diallo (Beveren) - Bedelsiz
Thomas Gaudu (Louhans-Cuiseaux) - Bedelsiz
Yoric Ravet (St. Etienne) - Kiralık
Pessalli (Gremio) - Kiralık
Gidenler
Gaëtan Charbonnier (Montpellier) - 1.500.000 €
David de Freitas (Châteauroux) - Bedelsiz
Hamady Tamboura (Romarantin) - Bedelsiz
Anthony Ouasfane - Serbest Kaldı
Nicolas Gillet - Serbest Kaldı
Ludovic Delporte - Serbest Kaldı
Karim Djellabi - Serbest Kaldı
Yves Deroff - Serbest Kaldı
Jérôme Hiaumet - Serbest Kaldı
Bilel El Hamzaoui (Poiré-sur-Vie) - Kiralık
FC Nantes
Geçtiğimiz sezonu 9. sırada bitiren Fransa'nın köklü kulüplerinden Nantes sezona Teknik Drektör Landry Chauvin'in Ligue 1 ekiplerinden Brest'e geçmesinin şokuyla başladı.. Chauvin yerine kulübün eski teknik drektörlerinden Michel Der Zakarian'ı getiren Nantes, Raspentino ve Perreira gibi ilk 11 oyuncularını kaybedip, yerlerini dolduramadı.. Nantes'in bu sezonki en önemli transferi Sedan da geçtiğimiz sezonu 7 gol 4 asistle kapatan Yohann Eudeline, bir diğer önemli transfer Venezuella milli takımının sol beki Cichero oldu..Reims'in ön liberosu Lucas Deaux la orta alanı güçlendiren takımın şüphesiz bu sezon da en büyük yıldızı Jordan Veretout, geçtiğimiz sezon harikalar yaratan 19 yaşındaki oyun kurucu transfer döneminde bir sezon daha Nantes da kalmak istediğini söyleyerek taraftarı rahatlatmıştı.. Bu sezon sonu büyük ihtimalle Ligue 1 in yolunu tutacak olan Veretout'un Nantes'i yükselme adayları arasına sokacağını düşünüyorum..
Yohann Eudeline (Sedan) - Bedelsiz
Lucas Deaux (Reims) - Bedelsiz
Ahmed Madouni (Union Berlin) - Bedelsiz
Rémy Riou (Toulouse) - Bedelsiz
Birama Touré (Beauvais) - Bedelsiz
Damien Mayenga (Vandee) - Bedelsiz
Gabriel Cichero (Caracas) - Kiralık
Gidenler
Vincent Sasso (Beira-Mar) - Bedelsiz
Rudy Riou (Lens) - Bedelsiz
Florian Raspentino (Marsilya) - Bedelsiz
Maurice Dalé (Arles) - Bedelsiz
Omar Benzerga (Bejaja) - Bedelsiz
Jonathan Martins Pereira (Guingamp) - Bedelsiz
Vivian - Serbest Kaldı
Papa Malick Ba - Serbest Kaldı
Damien Tixier -Serbest Kaldı
RC Lens
Geçtiğimiz sezonu 12. sırada bitiren Lens bu sezon kadroda fazla değişikliğe gitmedi.. En önemli oyuncularından genç yıldız Geoffrey Kondogbia'yı Sevilla ya satan takım, Eden Hazard'ın promosyonu olarak da Thorgan Hazard'ı Chelsea ye verdi.. Kondogbia nın yerini Sedan'ın iki önemli orta saha oyuncusu Valdivia ve Lemoigne ile dolduran Lens, Kalesini de Nantes den Rudy Riou ile sağlama aldı.. Bu sezon Lens'in yerinin fazla değişmeyeceğini düşünüyorum.. yine orta sıra takımı olacaklardır..
Rudy Riou (Nantes) - Bedelsiz
Pierrick Valdivia (Sedan) - Bedelsiz
Rémy Bonne (Uzes) - Bedelsiz
Jérôme Lemoigne (Sedan) - Bedelsiz
Gidenler
Geoffrey Kondogbia (Sevilla) - 4.000.000 €
Thorgan Hazard (Chelsea) - 1.000.000 €
Nicolas Caraux - Serbest Kaldı
William Rémy - Serbest Kaldı
Franck Queudrue - Serbest Kaldı
Julien Toudic (Reims) - Kiralık
Ligue 2'nin yeni ekiplerinden Ajaccio sezona kümede kalma parolasıyla giren ekiplerden biri.. Transfer döneminde bir çok oyuncusunu serbest bırakan ve Ligue 2 nin orta sınıf oyuncularını transfer eden Ajaccio'nun bu kadroyla lig de kalması mucize olur..
Yannick Gigliarelli (AC Ajaccio B) - Bedelsiz
Nicolas Flégeau (Bordeux) - Bedelsiz
Jean-Jacques Mandrichi (Istres) - Bedelsiz
Noui Laïfa (Châteauroux) - Bedelsiz
Amor Kehiha (Lusitanos) - Bedelsiz
Youssouf Touré (SR Colmar) - Bedelsiz
Cédric Lubasa (Clermont) - Bedelsiz
Gidenler
Henry Michel Gbizié (Trelissac) - Bedelsiz
Anthony Solinas - Serbest Kaldı
Vincent Erard - Serbest Kaldı
Nelli Rahal - Serbest Kaldı
Romain Poletti - Serbest Kaldı
Julien Blanc Martini - Serbest Kaldı
Paul Maisonneuve (Martigues) - Bedelsiz
Mickaël Darnet - Serbest Kaldı
Mohamed Diallo - Serbest Kaldı
Marc Santunione - Serbest Kaldı
Sylvain Komenan - Serbest Kaldı
Quentin Boesso - Serbest Kaldı
FC Chamois Niort
Ligue 2 nin yeni ekiplerinden Niort da kadrosunu Ligue 2 ye göre revize edemeyen takımlardan biri.. Eski kadro yapısını bilmediğimden dolayı yeni transferlere göre yorum yapacak olursam, Châteauroux dan transfer edilen santrafor Lafourcade son sezonunda 20 maçta 2 golle oynadı.. olumlu tek transfer Ligue 1 ekiplerinden Valenciennes den transfer edilen stoper Pallois gibi gözüküyor.. Niort'un da düşme adayları arasında olduğunu düşünüyorum..
Gelenler
Tristan Lahaye (Grenoble) - Bedelsiz
Paul Delecroix (Amiens) - Bedelsiz
Mehdi Khalis (Jeanne) - Bedelsiz
Rodolphe Roche (Neuweg) - Bedelsiz
Jimmy Juan (Chesterfield) - Bedelsiz
Jérôme Lafourcade (Châteauroux) - Bedelsiz
Nicolas Pallois (Valenciennes) - Bedelsiz
Pascal Elissalde (Racin Besançon) - Bedelsiz
Mickaël Courtot (Chamois) - Bedelsiz
Gidenler
Jimmy Giraudon (Granoble) - Bedelsiz
Nicolas Desenclos - Serbest Kaldı
Sadio Sankharé - Serbest Kaldı
FC Istres
Geçtiğimiz sezonu 10. sırada bitirerek büyük sürpriz yapan Istres de bu sezona sıkıntılı başlıyor.. Ligue 2 ye geçen sezon yükselen ve oynadığı futbolla alkış alan takım transfer döneminde ilk 11 inin 3 önemli oyuncusunu kaybetti.. Ön Libero Agouazi Caen'in yolunu tutarken, Riad Nouri La Havre ye,Julian Palmieri de Bastia ya transfer oldu.. Istres bu futbolcuların yerini B takımdan çıkardığı genç oyuncularıyla ve 3. lig den yaptığı transferlerle doldurmaya çalıştı.. Istres'in alt yapısı bize bir sürpriz yapmaz ise bu sezon ligin alt sıralarında görürüz kendilerini...
Gelenler
Fouad Chafik (Valence) - Bedelsiz
Damien Moulin (Vannes) - Bedelsiz
Alain Cantareil (Rouen) - Bedelsiz
Guy-Roland Niangbo Nassa (Luzenac) - Bedelsiz
Kévin Bru (Boulogne) - Bedelsiz
Oualid El Hamdaoui (Nancy B) - Bedelsiz
Youcef Touati (Red Star 93) - Bedelsiz
Lucas Veronese (OGC Nizza) - Kiralık
Ludovic Genest (Bastia) - Kiralık
Gidenler
Riad Nouri (Le Havre) - 150.000 €
Tommy Untereiner (Martigues) - Bedelsiz
Julian Palmieri (Bastia) - Bedelsiz
Laurent Agouazi (Caen) - Bedelsiz
Nicolas Flégeau (Ajaccio) - Bedelsiz
Mickaël Ménétrier (Dudelange) - Bedelsiz
Jean-Michel Orsattoni (Tarbes) - Bedelsiz
Claude Dielna (Olympiakos) - Bedelsiz
Amor Kehiha (Ajaccio) - Bedelsiz
Obaïda Guendouz - Serbest Kaldı
Martial Robin -Serbest Kaldı
CS Sedan-Ardennes
Geçtiğimiz sezonu beklentilerin üzerinde bitirip 4. olan Sedan tam anlamıyla yaprak dökümü yaşadı.. İlk 11 in den 6 oyuncusunu kaybeden takım, bu oyuncuların yerini kiralık oyuncularla doldurmaya çalıştı.. toplamda 4 futbolcu kiralayan Sedan'ın tek önemli transferi ise geçtiğimiz sezon Frankfurt'a sattıkları Habib Bellaid'i geri almaları oldu.. Sedan'ın bu sezon geçen seneki performansından uzak kalacağını ve ligin alt sıralarında yer alacağını düşünüyorum..
Gelenler
Habib Bellaid
Farid Beziouen
Ahmed Yahiaoui
Virgile Reset
Florian Pinteaux
Kalifa Traoré
Damien Marcq
Gidenler
Nicolas Fauvergue (Reims) - 600.000 €
Yohann Eudeline (Nantes) - Bedelsiz
Ismaël Traoré (Brest) - Bedelsiz
Pierrick Valdivia (Lens) - Bedelsiz
Jérôme Lemoigne (Lens) - Bedelsiz
Sébastien Cantini Arles) - Bedelsiz
FC Le Mans
Geçtiğimiz sezon küme düşme hattının 3 puan üstünde bitiren Le Mans, şaşırtıcı bir şekilde sezona transfer yapmadan girek tek takım oldu.. Takımın en önemli yıldızı Idir Ouali yi bonservissiz kaptıran, ve genç yıldız adayı Jeff Louis'i Nancy ye satan Le Mans, bu sezon daha güçsüz kadrosuyla düşme adayları arasında.. Takım sadece Le Mans B den çıkardığı 4 oyuncuyla yeni sezona başladı.. Buna rağmen takımın 21 yaşındaki santraforu İdrissa Sylla dan bu sezon büyük patlama bekliyorum.. geçtiğimiz sezonu 25 maçta 9 golle kapatan oyuncu, oyun stili olarak Drogba ya çok benziyor..
Gelenler
-
Gidenler
Jeff Louis (Nancy) - 700.000 €
Idir Ouali (Dynamo Dresden) - Bedelsiz
Brahim Boudebouda (Alger) - Bedelsiz
Pierre Gibaud (Red Star 93) - Bedelsiz
Moussa Narry - Serbest Kaldı
Didier Ovono - Serbest Kaldı
Kévin Vergerolle - Serbest Kaldı
Fredrik Strømstad - Serbest Kaldı
FC Tours
Geçtiğimiz sezon Ligue 2 nin flaş takımlarından biri olan Tours, herkes kümede kalma mücadelesi vereceğini düşünürken ligi 6. sırada bitirmişti.. Bu sezon da OGC Nizza ya giden Genevois haricinde önemli oyuncularını kadroda tutmayı başaran Tours, Tayland liginde iyi işler çıkaran fildişili santrafor Christian Kouakou yu renklerine bağladı.. Tours'un bu sezonki en büyük başarısı geçtiğimiz sezon harikalar yaratan Brezilya lı Diego yu takımda tutmak oldu, oyuncunun ismi bir çok ligue 1 takımıyla anılıyordu ama Tours yıldızını hiç bir yere bırakmadı.. Bunların haricinde Lyon genç takımından 3 isimle kadrosunu güçlendiren Tours.. geçtiğimiz sezon olduğu gibi bu sezonda ligi üst sıralarda bitirir diye düşünüyorum..
Gelenler
Christian Kouakou (Muangthong United) - 250.000 €
Brice Maubleu (Grenoble) - Bedelsiz
Thomas Fontaine (Lyon B) - Bedelsiz
Xavier Chavalerin (Lyon B) - Bedelsiz
Nicolas Seguin (Lyon B) - Bedelsiz
Jean-Bryan Boukaka (Rennes B) - Bedelsiz
Erik Pacinda (Kosice) - Kiralık
Gidenler
Romain Genevois (OGC Nizza) - Bedelsiz
Julien Cardy (Arles) - Bedelsiz
Jérémy Sopalski - Serbest Kaldı
André Buengo - Serbest Kaldı
Kevin Lejeune - Serbest Kaldı
Francis N'Ganga - Serbest Kaldı
Romain Sartre - Serbest Kaldı
Julien Cetout - Serbest Kaldı
FCO Dijon
Ligue 1 den gelen ekiplerden biri olan Dijon da sezona teknik drektör değişikliğiyle başlayanlardan.. Patrice Carteron la yolları ayıran Dijon, takımı yardımcı antrenör Oliver Dall'Oglio ya emanet etti.. Küme düştükten sonra önemli oyuncularından Kumordzi ve Bautheac'ı kaybeden Dijon takıma sadece 3. lig den genç topçuları kattı..Geçtiğimiz sezon devre arasında Chelsea den kiralanan ve iyi işler çıkaran Gael Kakuta da bu sezonun eksikleri arasında.. Buna rağmen Ligue 2 ye göre üst düzey bir kadroları var.. Özellikle Ligue 1 için bile üst düzey bir oyuncu olan Benjamin Corgnet'in bu sezon açık ara Ligue 2 nin en iyi oyuncusu olduğunu düşünüyorum.. Sankhare ve Jovial gibi çok önemli silahları bulunan Dijon'un da bu sezon Ligue 1 adayları arasında olduğunu düşünüyorum..
Gelenler
Ousseynou Cissé (Amiens) - Bedelsiz
Hamel Hakkar (Besançon) - Bedelsiz
Pape Paye (Duchera) - Bedelsiz
Gidenler
Bennard Kumordzi (Genk) - 700.000 €
Chaher Zarour (Arles) - Bedelsiz
Eric Bauthéac (OGC Nizza) - Bedelsiz
Christophe Mandanne (Guingamp) - Bedelsiz
Jean-Daniel Padovani - Serbest Kaldı
Daisuke Matsui - Serbest Kaldı
Luca Passoni - Serbest Kaldı
Clermont Foot Auvergne 63
Geçtiğimiz sezonun flaş ekipleri arasında yer alan Clermont 5. olarak bitirdiği sezonun ardından yeni sezona teknik drektörü Michel Der Zakarian'ı Nantes'e kaptırarak başladı.. takımı Regis Brouard'a emanet eden Clermont, Yıldız oyuncusu Romain Alessandrini yi Rennes'e satarak, kadrosundaki tek ciddi kaybı verdi.. Alessandrini yerine Şampiyon Montpellier'in sağ kanat oyuncusu Gregory Lacombe ve Braga'nın sol beki İmorou yu kadrosuna katan Clermont, geçen seneye göre daha oturmuş ve güçlü bir takım.. Bu sezon ligi yine üst sıralarda bitireceklerini düşünüyorum..
Ali Touncara (Lyon B) - Bedelsiz
Grégory Lacombe (Montpellier) - Bedelsiz
Emmanuel Imorou (Braga) - Bedelsiz
Steve Pinau (Aviron) - Bedelsiz
Pierriek Capelle (Quevilly) - Bedelsiz
Gidenler
Romain Alessandrini (Rennes) - 2.000.000 €
Cédric Lubasa (GFC Ajaccio) - Bedelsiz
Mehdi Namli (Olympique Safi) - Bedelsiz
Florent Sauvadet - Serbest Kaldı
Guillaume Moullec - Serbest Kaldı
Benjamin Morel - Serbest Kaldı
Damien Robin - Serbest Kaldı
Souleiman Djabour - Serbest Kaldı
Etiketler:
auxarre,
carrasco,
fransa,
fransa ligue 2,
ibrahima toure,
le havre,
ligue 2,
loic nestor,
monaco,
tours,
Trabzonspor
26 Temmuz 2012 Perşembe
MEKSİKA'DA HAFTANIN PANORAMASI
Meksika liginde ilk hafta geçtiğimiz hafta oynanan
Jaguares-Tigres maçı ile başladı.Tribün dolululuğu açısından dünyanın en önde
gelen liglerinden olan Liga MX’te,gene coşkuUl seyirciler önünde maçlar oynandı.
Tarihte en çok şampiyon olan beş takımdan America,Azul ve
Pumas berabere kalırlarken;Toluca Chivas’ı yendi.Son şampiyon Santos Laguna ve
ligin yeni takımı Leon’da kazandılar.
Jaguares:0 Tigres:4
Bir önceki postuma bakacak olursanız,Jaguares’in bu sene
defans ve kaleci açısından çok sıkıntılı bir sene geçireceğini bekliyordum.Elbette
Jackson Martinez gibi bir hücum gücünün ayrılması da büyük sorundu.Bir de ligin
en komple takımlarından biri olan Tigres ile karşılaşmaları,tüm bunların üstüne
tüy dikti.Adeta hafif sıklet ve ağır sıklet maçı oldu.İlk yarı maçın başından
itibaren özellikle Jaguares’in iki kanadını da felç ettiler.Önde Pulido’nun
açtığı alanlara çok rahat boş koşular yaparak gol pozisyonlarına girdiler
.Tigres’nin 4-4-1-1 sistemi,zaten daha güçlü olan orta sahalarını da göz önünde
tutunca,Jaguares’i sürüklase etti.İlk yarıda skor çok daha farklı
olabilirdi.İkinci yarı skorun da verdiği rahatlıkla ,oyunun kontrolünü elinde
tutan Tigres maçı 4-0 bitirdi.İkinci yarının
en önemli olayı da yeni Martinez olarak tanıtılan Jhon Cordoba’nın oyuna
girmesi idi.İlk maçında bende iyi bir izlenim bıraktı.
Cruz Azul: 0
Morelia:0
Morelia omurgasından 3 önemli adam kaybetti bu sene.Defansta
Aldrete,orta sahada oyunu yönlendiren adam Lugo ve forvette Marquez’i
verdiler.Geçen sene topu kendilerinde tutup,set oyunu da oynuyorlardı,çabuk
kontratağa da çıkabiliyorlardı.Bu üç oyuncunun kaybı sonrasında alınan
oyuncuların genelde geniş alan oyuncuları olması ve oyunu yönlendirecek lider bulunmaması
bu maçta sırıttı.Maç boyunca genelde topun arkasında durup,kontratağa çıkmayı
planlamışlar fakat o da en önemli geniş alan oyuncusu Rojas’ın erken sakatlığı
ile sekteye uğradı.Verimsiz bir maç geçirdiler.Cruz Azul,4-4-2 ile
başladı.Kanatta Barrera üzerinden gitmeye çalıştılar fakat onun Morelia’nın
oyun tarzının da etkisi ile çok
sıkışması ve ortaya yönelmesi hücumu iyice çıkmaz soktu.Takım Pavone’nin
ileride kovaladığı ve rakip defansın dengesini bozarak yakaladığı pozisyonlarla
sonuca gitmeye çalıştı.Bununla beraber maç boyunca kilidi açamadılar.Pavone'nin
iyi bir transfer olduğu bu maçta göründü,Barera’nın zamana ihtiyacı var.
Monterrey:0 Club America:0
Sezon favorilerinden iki takımın karşılaştığı
maçta,Monterrey’in bir adım önde olmasını bekliyordum.Özellikle maça orta saha
ve ileride 5 tane hücuma dönük oyuncu ile başlayan Monterrey’in planı
basitti.Bir an önce golü bulup,rakibin gardını düşürmek.America’nın birinci
kalecisi Munoz’un sezon öncesi geçirdiği kazadan dolayı maça America U-20 kalecisi
Gonzalez başladı.Monterrey,tecrübesiz kaleciden faydalanmak için maça baskılı başladı
fakat Gonzalez ligin belki de en iyi hücum hatlarından birine karşı inanılmaz
ayakta kaldı.Monterrey’in kanat beki destekli 5’li hücumuna karşı Club
America,genelde sağ açık ya da bek oynayan Juarez destekli 5’li bir defans
uyguladı.Meksika milli takımında zaman zaman değişmeli sağ bek oynadığı
Aguillar sağ beke yerleşirken,Juarez sağ iç gibi defansı 5’ledi.Defansa fazla
konsantre olunca,kaptıkları toplarla hücumda çoğalamadılar ve Benitez’in
boğuşmasına kaldılar.Bu biraz da kaleciye güvenememkten kaynaklandı bence.Ama
Gonzalez rüştünü ispat edince,ikinci yarı daha ortada daha kora kor bir maç
izledik.
Atlas:1 Unam Pumas:1
Atlas,Clausura’da sadece 8 gol atınca,sezona hücum ağırlıklı
transferlerle başlamıştı.Hücumda Mancilla,Vuoso ve Sandoval gibi ligin
tecrübeli ve yaşı ilerlemiş forvetlerini aldılar.Bu tarz oyuncular ile
oynuyorsanız takımın kalanının fizik gücü yüksek olmalı,onların eksikliğini
kapatsınlar ya da sonuca hemen ulaşmalısınız.Atlas,maça Vuoso’yu kenarda
oturtarak başladı.Mancilla önde tek yanında kanatlardan Santana ve Sandoval
destekli bir plan uygulamaya çalıştılar fakat maçın başında Bravo’nun attığı
güzel gol işleri onlar için zorlaştırdı.Pumas’da ise birbirini tanımayan 4
oyuncudan oluşan orta saha ve hücum ,sistem arızası yaşadı ve rakibin erken
yediği golün şokuna uğramasından yararlanmadılar.Bravo,Villa,Lozano ve Romangoli ilk defa bir resmi maçta bir
arada oynadılar.
İkinci yarı Vuoso hamlesi ile Atlas iyice maçı forse etmeye
başladı.İkinci yarı özellikle Pumas’nın üstüne gittiler fakat Praguay milli
takım oyuncusu Veron’un sakatlıktan döndükten sonra Pumas defansını çok iyi
organize ettiğini gördük.Hala takımın en zayıf halkası olarak gördüğüm
Palacios’ta yediği gole kadar iyi oynadı ama gene hatalı bir çıkış ile ev
sahibi takıma bir puanı hediye etti.
Toluca:2 Chivas:1
Hollanda ekolü ile yeniden yapılanmaya çalışan
Chivas,genelde altyapıdan oyuncu sağlamaya yönelik olan sistemine bu transfer
döneminde takıma ağabeylik yapacak iki lider oyuncu olan Perez ve Marquez'i monte etti.Yeni hoca
Van’t Schip yerleştirmeye çalıştığı 4-3-3 sistemi ile maça 1-0 mağlup
başladı.Zira takımın direkt üç oyuncusu Fabian,Ponce ve Alvarez ,Olimpiyat
takımında olduğundan,tam olarak sisteme adapte olamadılar.Bunun yanında Van’t
Schip’te maça yanlış adam ve mevkii tercihleri ile başladı.Küçük yaş
gruplarından bu yana ikili forvetten biri olarak oynamaya alışmış Fierro sağ
açıkta başladı.Bu Marquez’i de etkisizleştirdi.Chivaslı oyuncular ne yaptığının
ya da oynadığının farkında değildi ve Toluca forvetleri iki golde de topu atacakları
köşeyi seçecek kadar markajsız poziyon aldılar.Top Chivas’ta olmasına rağmen,skorun
avantajı ile deToluca’nın topun arkasında 8-9 kişi olması Chivasa pozisyon
şansı yaratmadı.İkinci yarı Torres’in de girmesi ile forvet ikilenince hem
Chivas bildiği düzene döndü hem de Marquez’in etkinliği arttı ve golcü oyuncu
golü buldu.Toluca ise kadro yetersizliği nedeni ile bu hamlelere yeterince cevap
veremedi.Teknik direktör Meza’nın yapabileceği tek hamle geniş alan oyuncuları sahaya sürmekti.O da pek etkili olamadı.Maçın geri kalanın da puan kurtaracak
pozisyonları yakalamasına rağmen Chivas,ilk yarısını çöpe attığı maçı kaybetti.
İlk hafta da en hazır takım tartışmasız Tigres idi.Tijuana
,geçtiğimiz yıl sahaya sürdüğü disiplinli ve sabırlı oyununu devam ettiriyor.Bu
sene çok zor bir deplasman olacağını düşünüyorum kuzey sınırının.Ligin yeni
takımı Leon’da kazandı fakat ligin en zayıf takımı bence Queretaro.Buna rağmen
maçta üstün taraf ev sahibi idi ve bir de penaltı kaçırdılar.Son şampiyon Santos ise Meksika'da şampiyonluk duvarına çarptı.Genelde şampiyon takım Meksika'da şampiyonluk kutlamalarına henüz başlamışken,sezonu erken bitiren takımlar yeni turnuvanın hazırlıklarına başlar.Santos erken gol yemesine rağmen,zorlansa da golü buldu
Ligin ikinci hafta maçları aşağıda ve seyretmeye değer
maçları kırmızı ile işaretledim.
28 Temmuz 2012
03.30 Morelia-Monterrey
05.30 Leon-Tijuana(TV yayını yok)
29 Temmuz 2012
01.00 America-Jaguares
03.00 Tigres-Atlante
03.00 Pachuca-Atlas
05.00 San Luis-Cruz Azul
20.00 Pumas-Queretaro
20.00 Puebla-Toluca
30 Temmuz 2012
00.00 Chivas-Santos Laguna
20 Temmuz 2012 Cuma
MEKSİKA APERTURA 2012 KİM KİMDİR?
Start alan Meksika ligindeki takımları kısaca klavyemiz
döndüğünce tanıtmak istiyorum.Kimler yıldız adayları,kimlere dikkat etmek
lazım?
Santos Laguna
Son 4 turnuvanın 3’ünde final oynayıp hepsini kaybeden
Santos Laguna,Clausura’yı Monterrey’i finalde yenerek kazandı.T.Direktör
Galindo’nun yönetiminde ofansif bir oyun oynayan Santos,kadrosunun çok önemli
taşlarını tutarken Lugo gibi çok önemli bir orta saha oyuncusunu da kadrosuna
kattı.Bu sene ligi rahatlıkla ilk 3’de bitireceklerine inanıyorum.Oturmuş kadro ve sistemleri
ile favorilerden biri
Takibe Alınması
Gereken Oyuncular: Öldürücü bir forvet hattına sahipler. 24
yaşındaki Quientero ve 28 yaşındaki Peralta takımı taşıyan
isimler.Peralta,olimpiyat kadrosunda olduğu için bir müddet yok.Quientero,çabuk
ve teknik bir oyuncu iken Perelta ise gol vuruşlarında ülkenin eni iyilerinden
UANL Tigres
Monterrey kentinin iki takımından biri olan Tigres,T.Direktör
Feretti yönetiminde sabırlı,fizike dayalı bir futbol oynuyor.Son turnuvada yarı
finalde Santos’a elendiler.Transfer döneminde golcüleri Mancilla’yı Atlas’a
kaptırmalarına rağmen Luis Garcia ve Guarch transferleri ile forveti
güçlendirdiler.Şampiyonluk adaylarından biri de onlar.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncular:24 yaşındaki sol bek Nillo,bir bek oyuncusu görünümünde
değil.Uzun boyuna rağmen özellikle kanat bindirmelerinde çok etkili.Geçen
yıldan beri Meksika Milli takımında direkt oynuyor.Alan Pulido ise 21 yaşında
ve forvet oyuncusu.Tigres altyapısında yetişti ve alt yaş kategorilerinde milli
takım forması giydi.Arkadaşlarına yer açan,hareketli ve takım oyuncusu
özelliğine sahip.Daha genç fakat bu turnuvada Tigresnin yükünü o çekecek.
Monterrey
G.antep’te de oynamış Antonio de Nigris’in kardeşi Aldo De
Nigris ile Şilili forvet Suazo’nun ligin en iyi forvet ikilisini oluşturdukları
Monterrey,bu ikiliye bağımlı duruyor.Kadro derinliği açısından ligin uzak ara
en iyi takımı durumundalar.Delgado gibi Lyon’da üst düzey oynamış bir isim ve Neri
Cardozo gibi Boca Juniors okulundan mezun olmuş bir oyuncu akla gelen
isimler.Orta sahasının önemli ismi Luis Perez’i Chivas’a kaptırmasına
rağmen,her zaman şampiyonluğu zorlarlar.
Takibe Alınması Gereken
Oyuncular:22 yaşındaki Hiriam Mier defans oyuncusu olarak ortada ve
sağbekte oynayabiliyor.Zaman zaman topa müdahalede geç kalsa da, ya da yerini kaybetse de sezgisi yüksek
ve fizik mücadelede sağlam bir oyuncu.26 yaşındaki Severo Meza ise bu sene
Meksika Milli takımında oynamaya başladı.Ön libero mevkiinde ve gene sağ bekte
forma giyen oyuncu,Meksika milli takım hocası De La Torre’nin rakibi durdurup
oyunu kanatlara yaymaya dayalı sisteminde başarılı bir kesici ve dağıtıcı
Club America
Uzun yıllardır gelen başarısızlıklardan sonra Clausura’da
yarı final oynadı.Takımın önemli silahı Avrupa tecrübesi de görmüş Kolombiyalı
Cristian Benitez ve Arjantinli Daniel Montenegro .Bu sezon İskoçya’da fazla
şans bulamayan milli oyuncu Juarez’i,Morelia’dan sol bek Aldrete’yi ve Tecos’tan
kanat oyuncusu Sambueza’yı alarak kadroyu güçlendirdiler.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu:19 yaşında ve 1.90 boyundaki defans oyuncusu Diego
Reyes.Fiziğine rağmen hantal değil ve özellikle kafa toplarına hakim olduğu
kadar,yerden müdahalelerde de başarılı.Man.Utd,Valencia gibi takımlar onu
Olimpiyatlarda takip edecek.21 yaşındaki hücum oyuncusu Raul Jimenez’de çok
başarılı bir pasör,gol yollarında etkin değil ama yanındakileri pozisyona
sokmakta etkin.O da olimpiyat kadrosunda olacağından bir müddet izleyemeyeceğiz.
Cruz Azul
1997’den beri şampiyon olamamasına rağmen ülkenin en büyük
seyirci potansiyeline sahip kulüplerinden biri olan Cruz Azul ,seneye hoca
değişikliği ile başladı.Pumas’yı şampiyon yapan
Memo Vazquez’i takımın başına getirirlerken,kadroyu da
yenilediler.Yıllardır takımda yer alan golcü Villa gönderildi.Yerine Lanus’ta
iyi sezon geçiren Arjantinli Pavone alınırken,Atletico Madrid’ten Luis Perea ve
EPL ile La Liga tecrübesi yaşamış yetenekli kanat oyuncusu Pablo Barrera’yı döndürdüler.Kadro yeterli olacak mı
bu net değil bence
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu:25 yaşında olmasına rağmen yaklaşık 3 sene Avrupa’da
oynayan Pablo Barrera özellikle sağ açık oynamasına rağmen,içe doğru kat ederek
gol atmayı da seven bir oyuncu.Çabuk ve dikine gitmek hoşuna gidiyor.Meksika
milli takımında Giovanni Dos Santos ile beraber sistemin önemli oyuncusu bana
kalırsa .Nestor Arajuo’da 20 yaşında olmasına rağmen Azul’da 40’ı üstünde maça
çıktı.Fiziği kuvvetli ve güçlü bir oyuncu.Tek eksiği biraz ağır olması
Pachuca
2000’li yılların en flaş takımı olan Pachuca,2008’de
oynadığı finalden sonra Concacaf’ta şampiyonluk yaşasa da ligde bir türlü istikrarı
yakalayamadı.Takımın başına efsane oyuncu Hugo Sanchez getirildikten sonra çok
ciddi paralar harcandı.Rayo’dan Raul Tamudo,Toluca’dan Calderon,Chivas’tan orta saha oyuncusu Medina,La
Liga ve EPL tecrübesi olan Da Silva ve en önemlisi Meksika tarihinin hala en
pahalı transferini yapmış Nery Castillo gibi isimleri aldılar.Takım tamamen çehre
değiştirdi.Hugo Sanchez’in görevi bu anlamda çok zor
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu:Tartışmasız Hector Herrera.Görünüşü korkunç olabilir ama 22 yaşıdaki orta saha
oyuncusu inanılmaz bir oyun görüşü yeteneğine sahip .Zaman zaman istikrarsızlık
yaşadı.2011’de yılın çaylağı seçildikten sonra o da Avrupa devlerinin kıskacına
girdi.Ne yazık ki o da olimpiyat kadrosunda.Bu sene gelmesine rağmen Nestor
Calderon’da sol kanatta fark yaratacak oyunculardan olacak.Toluca’da özellikle
Mancilla ayrıldıktan sonra Alonso ile iyi işler yapmıştı.Tarz olarak Barrera’ya
benziyor.
Unam Pumas
Yıllardan beri transfer yapmayan yönetim,bu sene hem takımın
başına yen bir hoca getirdi hem de transfer yaptı.Onlar da altyapı destekli bir
takım olarak uygulamaya çalıştıkları yabancısızlaştırma projesini bir süre rafa
kaldırmalarına rağmen,genç oyunculara şans veren bir takım.Bu sene golcü
Villa,orta saha oyuncuları Lozano ve Romangoli ve kariyerinde
Barcelona-Liverpool gibi takımlar olan Luis Garcia’yı aldılar.Takım biraz
yaşlansa da sağlam bir temelin üzerine kurulu olduğundan önleri açık.Tek zayıf
noktaları kaleci.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu:Javier Cortez 23 yaşında olmasına rağmen son 2-3 senedir
bu takımda hücuma yönelik orta saha oyuncusu olarak oynyor.Özellikle duran
toplarda çok etkili ve aralara koşu yaparak gol atabiliyor.O da olimpiyat
kadrosunda
Monarcas Morelia
Son 2 senedir yüksek harcamalar yaparak,şampiyonluğa
oynamaya çalışsa da ,Morelia sadece bir final oynadı ve onu da kaybetti.Son 3 sendir
takımı çalıştıran T.Direktör Tomas Boy’u gönderip,yerine Romano’yu
getirdiler.Transfer döneminde en önemli kayıpları orta saha oyuncusu Lugo,defans
Aldrete ile forvet Marquez oldu.T.Direktör Romano,genelde Santos Laguna’yı
çalıştırırken takımında bulunan eski oyuncularının yanında Jefferson Montero ve
Oscar Rojas gibi yetenekli oyuncuları tercih etti.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu:Bu sene büyük tecrübe Miguel Sabah’ın yanında pırpır
tabir edilen tarzda bir oyuncu olan Rojas ve gene İspanya’da bekleneni
verememiş ama Meksika’da özellikle yararlı olabilecek Jefferson Montero’ya
dikkat diyorum
Chivas Guadalajara
Ülkenin en önde gelen futbol takımı ve taraftarlarına göre
Meksika’nın en önemli gerçeği olan Chivas’ın yıllardır yaptıklarına şapka
çıkarmak lazım.Yazılarımıza devam edersek,bol bol söz edeceğimiz bir sürü
futbol ürününe sahip.Bununla beraber yapılan eleştiri bunca yetenekli ve aç
gence ağabeylik yapacak olan futbolcu eksikliği idi.Onun için bu sene iki adım
atarak Monterrey’den Perez’i ve Morelia’dan Marquez’i alarak taraftarlarını
sevindirdiler ama başka da bir şey yapmayarak daha sonra heveslerini
kursaklarında bıraktılar.Geçen sene efsane Cruyff’u danışman olarak
getirdiklerinde takımda ne gibi değişiklik olacağı merak konusu idi ama Cryuff’ta
vatandaşı Van’t Schipp’i takımın başına getirerek bir anlamda hemşerilik yaptı.Chivas
şimdi 3-1-4-2 ya da 4-2-4 gibi hücum futbolunun doruklarındaki sistemlerle yeni
sezona başlayacak ve Fabian’da dahil tam 3 direkt oyuncuları olimpiyattalar.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu:Bu takımda elbette çok isim var ama Marquez ve Torres’ten
sonra oyuna girecek olsa da 17 yaşındaki Carlos Fierro’yu çok
önemsiyorum.Yaşının ötesinde bir soğukkanlılığı ve futbol sezgisi var.Gol
yollarında çok iyi.Miguel Angel Ponce,Chivas’ın uzun zamandır beklediği bir
defans oyuncusu.Sol bekte oynamasına rağmen tek şanssızlığı Milli takımda Nillo
ile rekabete girmesi.Ona göre biraz daha ufak tefek omasına
rağmen,seriliği ve vazgeçmeyen karakteri
en önemli özelliği.
Jaguares
Jackson Martinez bu takımın %60’ı idi desek yanlış olmaz
herhalde.Portoya gittikten sonra yerine aynı etkide bir transfer yapılamadığı
gibi defans ve kaleci hatları da çok zayıf.Genelde defansa transfer yaptılar
ama onların da sisteme uyum sağlamaları zaman alacak.Bu sene play off görmeleri
de zor görünüyor.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu : Jhon Cordoba 19 yaşında yeni Kolombiyalı forvet
transferleri.Envigado kariyeri ilgi çekici,genç yaşına rağmen 11 gol
atmış.Fizik olarak Jackson Martinez’İ andırıyor.
Toluca
Teknik direktör De La Torre’nin Milli takıma gitmesinden
sonra istikrarsız bir döneme giren Toluca,efsane hoca Meza ile
anlaştı.Romangoli ve Calderon’un ayrılmasından sonra biraz daha dinamik
transferler yapmaya çalıştılar.Meza,genelde eskiden çalıştığı oyuncuları tercih
etti.Fakat en önemli hüsran son iki turnuvanın gol kralı Ivan Alonso’nun kalp
rahatsızlığı nedeni ile sezon başlamadan 3 hafta önce futbolu bırakması oldu.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu:Isaac Bruzela 21 yaşında.Hücuma dönük orta saha oyuncusu
olarak oynuyor.Son şampiyon olunan 2010’da genç yaşına rağmen aktif rol
oynamıştı.Yalnız her genç oyuncu gibi kalitesi yanındaki oyunculara paralel
olarak artıp,azalıyor.Bu sene kendisinden çok şey bekleniyor.
Tijuana
T.Direktör Antonio Mohammed ile çıkış yapan kuzey sınırının
takımı Tijuana,transfer döneminde Jose Sand ve Arvelao gibi çok önemli iki
kayıp yaşadı.Bununla beraber takımın nüvesi o kadar sağlam ki ben çok sorun yaşayacakları
zannetmiyorum.Mohammed,gene sağlam bir orta saha ile oynayıp,yakaladıkları
pozisyonları gole çevirecekleri bir sistem oluşturacaktır.Playoffları
kovalarlar.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu:Fidel Martinez 22 yaşında.Ekvadorlu oyuncu sağ açık
oynuyor.Özellikle Dep.Quito çıkışlı oyuncular benim hep dikkatimi
çekmiştir.Libertadores’te Chivas’ı 5-0 yendikleri maçta izlemişliğim var
açıkçası sonra takip etmedim.Bununla beraber iyi bir kumaşı olduğu her halinden
belli.
Atlas
Apertura’da sadece 8 gol atınca,Atlas hemen transfer
pazarına forvet arayışına girdi ve Mancilla ile Vuoso gibi veteran ama her
zaman iş yapacak iki forvet aldı.Uzun dönemdir düşme mücadeleleri ile
boğuştuklarından oyuncu kadrosu artık bence yıprandı.Bu turnuvada da onlardan
çok şey beklememek lazım ama en azından taraftarlarını uyutmazlar.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu:Sistem oyuncuyu ortaya çıkaracak.Çok göze batan bir isim
yok
Club Leon
Tarih açısından önemli bir yere sahip Leon,tam 5
şampiyonlukları var ve uzun yıllardır Meksika Primera’da oynayan çoğu takımdan
fazla bu sayı.Yeniden dönmeleri bekleniyordu.Özellikle Morelia ve Jaguares’e de
sahip olan TV Azteca grubunun da desteği ile bayağı transfer yaptılar.Ligde
uzun yıllardır oynamış çok tecrübeli isimleri kadrolarına
kattılar.Davino,Magallon,Montes,Munoz Mustafa gibi isimleri bir arada oynatmaya
alıştırmak zaman alacak.Bu anlamda T.Direktör Gustavo Matosas’ın işi çok zor.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu:Açıkçası hiç seyretmdim Dario Burbano’yu.24 yşında ve
Deportivo Cali’den sezon ortasında Leon’a gelmiş.Orta sahada oynuyor.Okuduğum
kadarı ile kısa boylu,çabuk ve yaratıcı bir futbolcu.Uruguaylı forvet Sebastian
Maz ile iyi bir sinerji oluşturmuşlar.
Atlante
Onlarda son şampiyonlukları olan 2007 yılından bu yana sallanıyorlar.Takımın
başına son 2-3 görevinden kuyruğuna teneke bağlanarak gönderilen La Volpe
getirildi.Özellikle oyuncuları ile fazla geçimsiz olarak bilinir La Volpe.Sorunlu
bir takımın başına gee bir o kadar sorunlu bir hoca getirmek büyük risk
bence.İki mühim transfer yaptılar.Birincisi La Ligade uzun zamandır oynayan
Valdo ve diğeri ise Colo Colo’nun son 2-3 yılına damga vuran Esteban Parades.İşleri
çok zor.
Takibe Alınması
Gereken Oyuncu: Esteban Parades ‘in yaşı ileri ama formunu bulursa
seyretmeye doyum olmayacak bir isim
Kalan 3 takım olan San Luis,Queretaro ve Puebla’dan hiç
umudum yok.Takımlarını dağıtıp,yeni oyuncu transferleri yaptılar.Özellikle son
ikisi finansal zorluklar nedeni ile kadrolarını sık sık değiştirdiklerinden
buna daha çok alışıklar.Queretaro’da forvet Carlos Bueno ve Puebla’da da Marcus
Beasley her zaman takip edilmesi gereken oyunculardır.
MEKSİKA : AMERİKA KITASININ YÜKSELEN DEĞERİ
60’ların sonu ve 70’lerin başından itibaren kariyer arayan
oyuncular Avrupa ve G.Amerika kıtası dışında Yeni Dünyayı tercih etmeye
başlamışlardı.Pele ve Beckenbauer bunların kariyer açısından en üst noktası idi.Yıllar geçtikçe futbolun
esas er meydanı her zaman Avrupa olarak kalacaktı ama teknoloji ile beraber
dünyanın her noktasında bu sanatçılar artık takip edilir ve canlı izlenmek istenir
oldular.Önce Uzakdoğu ardından Arap Yarımadası’ndan oyunculara astronomik
teklifler sunuldu ,fakat coğrafi ve iklimsel şartlar ancak yaşı 30’u geçmiş ve
emekliliği gelmiş oyuncuları buralara çekti.Hala da para kazanmaya
bakan,futbolla bence ilgisi kalmamış oyuncular buraları tercih etmektedir.
Son yıllarda bir ülke hem G.Amerika kıtasına yakınlığı
nedeni ile yetenekli kıta oyuncularını,hem Yeni ve Eski Dünyaya coğrafi olarak
yakınlığı nedeni ile Avrupalı oyuncuları hem de geleneksel olarak futbola olan
düşkünlüğü nedeni ile futbolseverleri kendine çekmeye başladı.Meksika...Bu ülke,Ivan Zamarano,Claudio
Lopez,Ilıe Dumitrescu gibi dünya çapında oyuncuları 90’ların sonunda kendine
çekmişti fakat son yıllarda özellikle La liga çıkışlı oyuncular başta olmak üzere
Avrupalı oyuncular da burayı tercih etmeye başladı.Raul Tamudo, Luis Perea,Luis Garcia
Fernandez ve Luis Garcia bunlardan bir kaçı.Alessandro Del Pierro’nun
menajerleri dahi yazın transfer görüşmesi yapmaya geldiler.
Meksika,yaşanması kolay bir ülke değil.Özellikle suç oranları
çok yüksek,geçen yıl Santos Laguna-Morelia maçının 40.dksında saha içinde
yaşananları herkes hatırlar.Salvador Cabanas 2009’da bir gece kulübünde, bir
mafya heaplaşmasında kafasından vurularak,aylarca komada kalmıştı. Oyuncular,Arjantin
kadar olmasa da taraftarların baskısı altındadırlar.Bununla beraber iyi maaş
alırlar,vergi yok denecek kadar azdır.Bir Meksikalı oyuncuyu iki şekilde
transfer edebilirsiniz.Ya adınız Man.Utd,Arsenal ya da Barcelona olur oyuncunun
aklı gider,ya da oyuncunun yaşı ilerlemiş ve ülkesinde piyasasını kaybetmiştir.
Bununla beraber Meksika’yı Katar,Türkiye,Rusya gibi ücreti
dolgun veren ve vergi cenneti olan ülkelerden ayıran çok organize bir altyapı düzeni olmasıdır.Yabancı
yıldızlar,oyuncuların önünü kapamak için değil onlara katkıda bulunmaları için
tercih edilir.Bu sebeple,genç yaş kategorilerinde Meksika uzun yıllardır
düzenli yer alarak,üst sıralara mücadele vermektedir.Fabian De La Mora,Dos
Santos kardeşler,Carlos Vela ve tabii ki Hernandez ile daha alt taş
kategorisinde Erik Torres,Carlos Fierro,Marco Bueno,Alan Pulido,Diego Reyes bu
yapının ürünleri olarak dünya futboluna sunuldular.
Peki bunu nasıl başardılar? Dünyanın en zengin 10 kulübünden
biri olan Club America,onca zenginliğine rağmen altyapıya yaptığı yatırımla son
4 senedir U-20’de şampiyon olmaktadır.Ellerindeki maddi gücü sadece dünya starları
için değil;antreman sahaları,futbol okulları ve antrenör eğitimleri için harcıyorlar.
Chivas,yabancısız
oynama geleneği ile yıllardır devam eden bir kulüp ve altyapıdan yetiştirdiği oyuncular
ile tam bir futbolcu fabrikası.Küçük yaşta aldığı oyuncuları yetiştirerek,önce kendi
kulübünü daha sonra diğer takımları besliyor.Bu oyuncuların aynı zamanda,normal
eğitim almaları da şart koşuluyor.Örneğin geçen sene okumak istemediği için U-17
Dünya şampiyonu takımında da oynamış Jose Tostado’yu kadro dışı
bırakarak,Tigres’ye verdiler.Bu konuda kesinlikle taviz vermediler.Oyuncuların
hem yetenek hem de sosyal birey olmaları açısından gelişmelerini önemsiyorlar.
Her takımın nerdeyse alt liglerde pilot takımları
var.Kullanmadıkları oyuncuların bu liglerde tecrübe kazanmalarını ve kendi
takımlarında oynayacak olgunluğa ulaşmalarını bekliyorlar.Dolayısı ile Meksika
Ligi aslında yetenekli ve Avrupaya gitmek için burayı zıplama taşı olarak
kullanan G.Amerika kıtası oyuncuları,sistem ve disiplin sahibi Avrupalılar ve
kendi futbol kültürlerini almış yetenekli genç oyunculardan oluşuyor.
Bu gece yeniden Meksika’da futbol start verecek.Uzun
zamandır yapılmayan Meksika Kupası da yeniden hayata geçirilecek.Futbol seven herkesin takip etmesi gereken bir lig burası.Heyecan ve aksiyon burada hiç bitmiyor.
17 Temmuz 2012 Salı
Dame N'Doye Hakkında Her Şey...
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim : Türk Futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 2-3 santraforundan birini transfer etmek üzere Trabzonspor...
Malum Dünya futbolunu takip eden ve geleceğimi bu yönde şekillendirmek isteyen bir adamım.. Bu nedenle Avrupa da az sivrilen oyuncular, heleki santrafor ise gözüme çarpıyor ve listeme ekleyip izlemeye başlıyorum.. Dame N'Doye ismini ilk duyuşum Panathinaikos yıllarına dayansa da, ilk izleyişim Kopenhag da ki ilk sezonunda Avrupa Ligin de oynadığı Sparta Prague maçı olmuştu.. Ardından gelen Avrupa Ligi maçlarında ve lig de gösterdiği performansla Trabzonspor için "İşte tam zamanı, şimdi alınmazsa elimizden kaçar" demiştim içimden.. Zira o sezonu 23 gol atarak bitirip, 2010-2011 sezonunda Lig de elde ettiği gol krallığı ve Şampiyonlar Liginde ki başarılı performansı umutlarımı bitirmişti.. Sezonu ; Danimarka liginde 31 maçta 25 gol 12 asist, Şampiyonlar ligi grup maçlarında ise 2 gol kaydederek tamamlıyordu,Şampiyonlar liginde attığı 2 golün 3 Puan getirmesi ve takımı üst tura çıkaran performansı değerini katladı.. bu dönemde ilk kez Senegal Milli Takımına seçildi ve bir çok Avrupa kulübünün transfer listesinde bulunsada el yakan bonservis bedeli sebebiyle takımda kaldı..
Dame N'Doye, sönük kariyerini Kopenhag da geçirdiği ilk 2 sezonla zirveye çıkardı.. Bu tırmanışta kendisinin çok büyük saygı duyduğu teknik drektörü Stale Solbakken'in önemi çok büyüktür.. Danimarka da yılın futbolcusu ödülünü almak için sahneye çıktığında "Ben futbolu sadece zevk almak için oynuyordum,Solbakken bana sorumluluk almayı öğretti" diyerek hocasının üstündeki emeğini her fırsatta dile getiriyordu.. 2011-2012 sezonunun başında Solbakken'in ayrılması N'Doye yi ve takımı olumsuz etkiledi.. yerine gelen Ronald Nilsson takım üzerinde otoriteyi sağlayamadığından dolayı takımın performansı çok düştü.. N'Doye'nin performansı da takımla paralel olarak düşüş gösterdi.. Bu dönemde hocasıyla yaşadığı problemler ayyuka çıktı, N'Doye antrenmanlara geç gelmeye başladı, Senegalli arkadaşlarıyla gittiği bir barda 2 Brondby taraftarını dövdüğü iddiaları Danimarka basınında gündeme oturdu.. ama haber doğrulanamadan kapandı.. Yaşadığı problemlere rağmen sezonu 30 maçta 18 gol,7 asistle tamamlayarak 2. kez üst üste gol kralı oldu..
-Saha İçi ve Saha Dışı Karakteri-
Saha dışı karakteri biraz problemli N'Doye'nin.. özellikle Nilsson döneminde antrenmana geç kalmalarıyla çok tepki aldı yıldız oyuncu.. ama sahada gösterdiği performansla unutturdu hatalarını.. bu açıdan Jaja ya benzetebiliriz N'Doye yi.. ama ipleri elinde tutan otoriter bir teknik drektör ile sorun yaşayacağını sanmıyorum.. Zira Solbakken döneminde sadece 1 kere antrenmana geç kalmış ve Solbakken'in "Bir daha olursa kadro dışı kalırsın" uyarısını dikkate alıp hatasını tekrarlamamıştı..
-Oyun Yapısı-
Dame N'Doye 1,86 boyunda, uzun bacaklara sahip komple bir santrafor.. Ortalama bir hıza ama muazzam bir çevikliğe sahip.. bileklerine hakim, Kafa toplarında Dünyanın sayılı santraforlarından, bitiriciliği üst düzey ve güçlü bir fiziği var.. Genelde set oyununu seven, ceza sahası içinde boşluklar arayan, kanatlardan orta bekleyen bir pivot santrafor görünümünde.. Trabzonspor da Volkan ve Olcan'a bu sene çok iş düşecek.. Zira kanat organizasyonları sıfır olan ve geçen sene neredeyse kafayla golü bulunmayan bir takımız.. Ama N'Doye bu düzeni değiştirecek adam olacaktır..
-Sakatlık Raporu ve Devamlılığı-
N'Doye geride kalan 3 yıllık(devre arasında geldiği 2008-2009 sezonunu saymıyorum) Kopenhag kariyerinde hiç ciddi sakatlık yaşamadı.. 33 hafta üzerinden oynanan Danimarka Ligin de.. ilk sezonda 32, ikinci sezonunda 31, üçüncü sezonunda ise 30 maç oynadı.. Saha içi kondisyonu ve konsantrasyonu üst düzeydir.. 90. dakikaya kadar maçtan kopmaz ve fiziğini diri tutar..
Dame N'Doye hakkında söyleyeceklerim bukadar.. Öncelikle bu transferin gerçekleştirmek için yoğun çaba harcayan yöneticilerimize ve başkanımıza sonsuz teşekkürler.. Takımdan ayrılan Burak Yılmaz'ın yerine, ondan çok daha yararlı bir takım oyuncusunu almak üzereyiz.. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum..
Yazımın büyük bölümünde bana yardımcı olan http://kuzeyligleri.blogspot.com'un değerli yazarı tequciqalpa13 e sonsuz teşekkürler...
27 Haziran 2012 Çarşamba
3 Mevki 3 Öneri...
Geçtiğimiz ocak ayından itibaren Trabzonspor transfer politikasında çok doğru adımlar atıyor..Olcan la başlayan ve Soner Aydoğdu,Emre Güral,Yasin Öztekin gibi gelecek vaadeden gençlerle devam eden bu süreçte, uzun zaman sonra Yabancı transferde de doğru bir adım atılarak Sol Bamba transfer edildi..Geçtiğimiz sezonun kadrosunu Burak Yılmaz hariç korumayı başaran Trabzonspor'un, kendimce eksik gördüğüm bölgelerine bir kaç transfer önerisinde bulunacağım..
Gary Hooper (Glasgow Celtic) - Santrafor
Burak Yılmaz'ın ayrılığından sonra tek alternatifi Vittek olan Santrafor bölgesi için öncelik yerli transfer olsada, Cenk ve Muhammet için tok satıcıyı oynayan Gaziantepspor'un tavrı, bu bölgeye yabancı transferini zorunlu kılıyor.. Taraftarın gönlünde yatan isimler şüphesiz N'Doye ve Vossen.. ama oyuncuların yüksek maliyeti ve taliplerinin çok olması transferi imkansız kılıyor.. Bu aşamada Trabzonspor için en doğru ismin Celtic'in santraforu Gary Hooper olduğunu düşünüyorum... N'Doye ve Vossen e göre daha düşük maliyetli bir oyuncu olan Hooper, İskoçya liginin son gol kralı.. henüz 24 yaşında olan oyuncu her sene bir önceki senenin üzerine koyarak,istikrarlı bir performans sergiliyor.. 2008 yılında İngiltere 3. lig ekiplerinden Scunthorpe'a transfer olan oyuncu, aynı sezonda 45 maçta 24 gol atarak takımının Championship e yükselmesinde büyük pay sahibi olmuştu..Aynı performansını Championship de de sürdüren Gary Hooper, 2009-2010 sezonunda 35 maçta 19 gol atarak 3 Milyon € karşılığında adanın diğer yakasına İskoç devi Celtic'e transfer oluyordu.. İlk sezonunda ilk 11 de ki yerini kaparak 26 maçta 20 gol 9 asistle oynayan oyuncu.. geçtiğimiz sezonu 37 maçta 24 gol,7 asistlik performansla gol kralı olarak tamamladı..Hucum yollarında etkili bitiriciliği ve golün kokusunu alan üstün pozisyon bilgisiyle tam anlamıyla bir golcü olan Gary Hooper'ın 5-6 Milyon € arası bir bonservis bedeliyle transfer edilebileceğini düşünüyorum..
Kim Bo-Kyung (Cerezo Osaka) - Ofansif Orta Saha
Jaja'nın gidişinin ardından 3. bölgede insiyatif alacak bir 10 numara eksikliğini fazlasıyla çeken Trabzonspor'a Adrian ve Alanzinho çare olamamıştı.. Her ne kadar Adrian'a 1 sene daha sabredilmesi taraftarı olsamda, işlerin kötü gitmesi durumunda devreye sokacak bir B planımız olması gerektiğini düşünüyorum.. Bu aşamada arkadaşlarım vasıtasıyla 1 ay önce maç görüntülerini elde ettiğim Kim Bo-Kyung'u geçtiğimiz ay bir de canlı olarak seyrettim.. Güney Kore futbolunun yeni Ji-Sung Park'ı olarak lanse edilen futbolcu çok üstün özelliklere sahip.. Oyun zekası,tekniği,hızı ve çevikliğiyle Japonya 1. liginde harikalar yaratan 22 yaşındaki oyuncu.. 2 sezonda çıktığı 40 maçta 15 gol,9 asistlik performans sergiledi.. Ne derece doğru olduğunu bilmesemde oyuncu Transfermarkt.de sitesinde kontratı bitmiş olarak gözüküyor.. Bonservissiz olarak böyle bir oyuncuyu kadroya katmak, bence mükemmel bir hamle olur..
Jordan Veretout (Nantes) - Orta Saha Orta
Geçtiğimiz sezonu Colman-Zokora orta saha tandemiyle tamamlayan Trabzonspor da bu sezon Şenol Hoca'nın Soner'e şans vererek Colman-Soner orta sahası ile oynayacağını düşünüyorum.. Sol Bamba transferiyle güçlenen savunma hattında ise stoper tandeminin bence en doğru ikilisi Sol Bamba-Zokora olur..Genel özellikleri itibariyle birbirini tamamlayacağını düşündüğüm ikilinin bozulmaması adına orta sahaya takviye şart gibi gözüküyor.. Zira formsuzluk ve sakatlık durumunda Zokora'nın orta sahaya çekilmesi bütün düzeni alt-üst edebilir.. Bu aşamada Colman-Soner'e en doğru alternatif geçtiğimiz aylarda "Adam Olacak Çocuk #5" olarak detaylı analizini yaptığım Jordan Veretout olacağını düşünüyorum.. 19 yaşındaki Fransız futbolcu Fransa 2. lig ekiplerinden Nantes de forma giyiyor.. geçtiğimiz sezonu 35 maçta 6 gol 5 asistlik performansla kapatan genç oyuncuyu her ne kadar alternatif olarak söylesemde, 2-3 yıl içinde Türkiye'nin en iyi orta saha oyuncularından biri olacağına hiç şüphem yok.. Jordan Veretout'un 2-3 Milyon € arasına transfer edilebileceğini düşünüyorum..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)