12 Eylül 2013 Perşembe

İsviçre de Venezuela ateşi : Josef Martinez - Alexander Gonzalez



Çok uzun zaman oldu birşeyler karalamayalı... 1 sene evvel bu işi profesyonel olarak yapmaya başladığımda bırakmıştım yazmayı, malum artık gözümüzün takıldığı oyuncuları kendimize saklama vakti gelmişti :) ... sağolsun Efe Abi (Wajda) blogu o kadar güzel idare ettiki birbirinden leziz meksika yazılarıyla burayı canlı tuttu :) benimde direncim buraya kadarmış, bu kadar özel oyuncuları izleyipte hakkında iki kelam etmemek olmazdı haliyle :)

 Venezuela, ara sıra avrupaya sunduğu kalbur üstü oyuncular haricinde dünya futbolunda söz sahibi olamamış bir güney amerika ülkesi..Güney Amerikanın en kuzeyinde yer alan bu fakir topraklarda yetişmiş en büyük futbolcunun, kariyerinin başında olan genç santrafor Salomon Rondon'un alacak çok yolu olduğunu varsayarsak,  faal futbol yaşamını Monchengladbach da sürdüren Juan Arango olduğunu söyleyebiliriz... Ülkemize rekor bonservisle gelip hayal kırıklığı yaratan Daniel Guiza yı La Liga gol kralı yapan bu muazzam 10 numara, tarihin gördüğü en underrated futbolculardan biri diyebiliriz.. Oynadığı takımların hucum organizasyonunu yöneten, öldürücü duran toplarının yanı sıra gizli skorerliğiyle de Avrupanın kalbur üstü liglerinde hatırı sayılır gol ortalamaları tutturan Arango nun adı Mallorca dan ayrıldığı dönem Trabzonspor la anılsa da maalesef transfer gerçekleşmemişti... bu muazzam 10 numarayı Trabzonspor formasıyla izleyememek hep içimde uhte kalmıştır... Neyse konuyu fazla uzatmadan yazının ana kahramanlarına geçelim...



  2011-2012 sezonunun devre arasında isviçrenin futbolcu fabrikası takımı Young Boys Venezuela'nın kendisiyle aynı misyonu üstlenen Caracas takımından 2 tane oyuncu transfer etti... Ofansif orta sahanın 3 bölgesinde de oynayabilen Josef Martinez ve Sağ Kanat orjinli sağ bek oyuncusu Alexander Gonzalez... Bu iki oyuncunun menajerliğini yapan Venezuela lı Sebastian Cano, ülkesinin basınına verdiği bir roportajında oyuncularının Venezuela futbolunun çıkardığı ilk Dünya Çapında potansiyeli olan oyuncular olduğunu üstüne basa basa vurguluyordu... oyuncuların isviçre günleri pek parlak başlamadı... Geldiği gibi formayı sırtında bulan 18 yaşındaki Josef, Avrupa futbolunun temposuna alışmakta zorluk çekti, fizik olarakta cılız kalınca çıktığı 11 maçta sadece 1 asist yaparak ve sezonun son maçlarını kulübede geçirerek sezonu noktaladı.. Martinez den 1 yaş büyük olan Alexander daha hazır bir görüntü çizerek sezonun son maçlarında formayı kaptı ve 6 maç 1 gol 1 asistlik sağ bek performansıyla umut verdi... Ama savunmadaki zaafları henüz ilk 11 için yeterli olmadığını gösteriyordu...




 Avrupaya alışma evresini sancılı atlatan bu genç Güney Amerikalılar 2012-2013 sezonuna da pek iyi başlayamadılar.. Sezonun genelinde Costanzo,Farnerud ve Mayuka'nın gerisinde kalan Josef, genelde Young Boys 2. takımında forma giydi.. Çoğunlukla son dakikalarda dahil olduğu A takım maçlarında ise 8 maçta 1 gol 1 asistlik performans sergiledi.. Ama Young Boys 2. takımında 11 maçta attığı 18 golle kumaşının ne kadar sağlam olduğunu ve gelecekte neler yapabileceğinin sinyallerini verdi.. Josef'in aksine Alexander Gonzalez A takımın jokeri olarak geçirdi geçtiğimiz sezonu.. Sağ bek,sağ kanat, ofansif orta saha olarak oynadığı ve genelde sonradan oyuna dahil olduğu sezonu 21 maç 1 gol 1 asistlik performansla noktaladı.. Genç Venezuelalılar artık 1.5 sezondur avrupadaydı ve 2013-2014 sezonu onlar için çıkış sezonuydu..

 Nitekim öyle de oldu.. Yeni sezonda Josef Martinez Thun'a, Alexander Gonzalez de Aarau ya kiralık olarak gönderildi.. 7 haftanın geride kaldığı İsviçre Raiffeisen Super League de en çok konuşulan isimlerin başını çekiyorlar şu sıralar.. Josef Martinez geride kalan 7 haftada 7 maçta 6 gol 2 asistle oynarken, Alexander Gonzalez ise sağ bek de 7 maçta 3 asistlik performans sergiliyor.. Uzun zaman sonra beni bu kadar heycanlandıran bu iki oyuncunun genel özelliklerinden kısaca bahsetmek istiyorum sizlere...





  Josef Martinez 19 Mayıs 1993 doğumlu.. Ülkesinin alt yaş kategorilerinin tamamında forma giyen oyuncu ilk olarak 2010-2011 sezonunun sonlarına doğru Caracas formasıyla Libertodores kupasında sergilediği başarılı performansla Güney Amerika da adını duyurdu.. Henüz 17 yaşında 5 Libertadores maçına çıkan ve 1 gol 1 asistlik performans sergileyen bu saf yeteneğin önümüzdeki yıllarda dünyanın ağzı açık izleyeceği bir süperstar'a dönüşeceğini düşünüyorum.. Martinez 1.70 boyunda ve ufak tefek, eskiden dokundunmu düşen, şimdilerde durdurulması zor bir sprinter forvet oyuncusuna evrilmiş durumda.. İki ayağınıda inanılmaz hakim, motorik özellikleri inanılmaz.. topu ayağına aldığı anda yakalaması imkansız,rakipleri için sinir bozucu, izleyenler için keyif veren bir oyuncuya dönüşüyor.. Top hakimiyeti, oyun görüşü ve 3. bölgede her an kaleyi yoklamayı düşünen güçlü sağ ayağıyla günümüzün Aguero,Tevez,Luis Suarez tarzı güney amerikalı süperstarlarına çok benziyor.. Cılız fiziğine rağmen sert ve isabetli şutları onu doğuştan golcü yapan en önemli özelliği.. Öyleki yazımın sonunda sizlere sunacağım video da izleyeceğiniz her gol ayrı güzellikte.. Çünkü bu adam güzel olmayan gol atamıyor :) Bu bir övgü değil aslında, çünkü Martinez gerçekten birebirde etkisiz, ve ceza sahası içindeki kolay golleri ağlarla buluşturamıyor.. Bunun büyük bir kayıp olmadığını düşünmüyorum çünkü potansiyeline bakarsak, tecrubeyle sabit gelişebilecek bir özellik.. Martinez'in en önemli özelliklerinden biri de 1.70 lik boyuna rağmen inanılmaz sıçrama yeteneği ve isabetli kafa vuruşları.. Bu özelliği onun ebatlarında dünyadaki herhangi bir futbolcuda bulmak çok zordur.. İlk dönemlerinde temposuz,oyunun belli bölümlerinde kopuk oyunuyla istikrarsız görüntü çizse de bu sezon bunu da aştığını görebiliyoruz.. Oyunun her alanında etkili olmasada hızlı bir gelişim gösteriyor ve açıklarını kapatıyor.. Kısacası Josef Martinez 3. bölgede ortalığı karıştıran bir sprinter forvet olmanın yanı sıra her yeriyle gol vuruşu yapabilen bir doğuştan golcü.. Bir futbolcuda olması gereken fundamental özelliklerin neredeyse hepsine sahip, ve tek yapması gereken bunları geliştirmek.. Dediğim gibi, 2-3 sene sonra dünyanın konuşacağı bir süperyıldıza dönüşmesi sürpriz olmaz..



 Gelelim Alexander Gonzalez'e.. 13 Eylül 1992 Doğumlu genç sağ bek kader arkadaşı Josef gibi 2010-2011 sezonunda Libertadores kupasında ün yaptı.. Caracas formasıyla 6 maça çıkan Gonzalez 18 yaşında avrupanın radarına girdi.. Young Boys da Josef'e göre daha hazır bir görüntü sergileyen Gonzalez 1.77 boyunda, Bir bek oyuncusuna göre ideal bir fiziğe sahip.. İlk dönemlerinde gereksiz hucum çıkışları ve yerini kaybetmesi muazzam hucum varyasyonlarını gölgede bıraksa da bu sezon bu sıkıntıyı aşmış görünüyor.. Gerek Milli Takımda gerekse kulüp takımında düzenli 11 oyuncusuna dönüşen Alexander Gonzalez, savunmada çabuk ve yerinde müdahaleleri, doğru zamanlarda yaptığı kanat bindirmeleri üst düzey top saklama yeteneğiyle adından sıkça söz ettireceğe benziyor.. Çok çabuk ve konsantrasyonu üst düzey bir oyuncu olan Gonzalez, bir savunma oyuncusuna göre iyi bir oyun görüşüne ve tekniğe sahip.. Bu sezon 7 maçta yaptığı 3 asist bir bek oyuncusu için müthiş bir istatistik.. Zaten hep var olan hucum etkinliğine bu sezon eklediği defansif müdahaleleri onu mevkisinin gelecekteki en büyük oyuncularından biri saymamız için yeterli oluyor.. Gonzalez'i 2-3 sene içerisinde Avrupanın kalbur üstü liglerinde büyük bir oyuncu olarak göreceğimizden şüphem yok..

Josef Martinez : https://www.dropbox.com/s/7q3eioq5rgc3rru/JosefMartinez.mp4

Alexander Gonzalez : https://www.dropbox.com/s/45k8wfsu5mstt9i/AlexGonzales.mp4

28 Temmuz 2013 Pazar

Lanet Gerçekten Var mı?


Geçen aylarda aslında yazacaktım ama zamansızlıktan dolayı biraz erteledim.Clausura 2013 finalinde Cruz Azul,Club America’ya karşı ikinci maçın 88.dksında 1-0 önde iken (toplamda 2-0) önce 10 kişi kalan rakibine karşı beraberlik golü yiyip,uzatmalarda da kaleci Moises Munoz’dan galibiyet golü gelip maç uzatmaya gitti.Penaltılarda da Club America 2013 Clausura şampiyonu olunca,Meksikalılar’ın inandığı meşhur Cruz Azul-Leon laneti gerçek galiba diye düşündüm.

Kasedi biraz geri alırsak,tarih 1997..97 Invierno finalinde ülkenin 7 ve 5 şampiyonlukla en başarılı üçüncü ve dördüncü takımı  Cruz Azul ile Leon karşı karşıya geliyor.4 Aralık 1997’de ilk maçta Cruz Azul ,şu anda Chivas’ı çalıştıran Benjamin Galindo’nun golü ile 1-0 kazanarak rövanşa gidiyor.

Rövanş 7 Aralık 1997’de.Her Latin ülkesinde göreceğiniz çılgınlık,heyecan ve aksiyon tribünlerde gırla gidiyor.Nou Camp Stadı’nda Leon,çok iyi oynuyor.Bir şeyler olacağı belli oluyor aslında.Zira ilk maçın da gol dakikası olan 53.dk’da Leon’dan Missael Espinoza durumu 1-0 yaparak maçı uzatmaya taşıyor.Uzatma başlarken ,4.hakem tabelayı kaldırıyor ve Cruz Azul’da Omar Rodriguez’in yerine Carlos Hermosillo oyuna giriyor.1.88 boyundaki Carlos Hermosillo aslında bir Cruz Azul efsanesi.Cruz Azul için 215 maçta 173 gol atmış,içlerinde America ve Chivas gibi takımların da bulunduğu 7 takımda 279 gole ulaşmış tam bir gol makinesi olarak kabul ediliyor.

Filmin koptuğu an ise uzatmaların 14.dakikası.Sol taraftan top ceza sahası çizgisine yakın Juan Palencia’ya geliyor.O top ceza sahasına ortaladığında Leon’un 27 numarası –oyuna sonradan giren-Carlos Lopez topa kafası ile dokunarak kaleci Angel David Comizzo’nun boşa çıkmasına neden oluyor.Commizzo’da boşa çıkıp, Carlos Hermosillo’ya direkt toslayınca,hakem penaltıyı gösteriyor.

Arkasından her maçta olan itirazlar başlıyor.O sırada suratı kan içinde olan Hermosillo kenara gidip,tedavi yaptırıyor ama nafile kan durmuyor.O zamanlar oyuncuların kanlarını durdurmadan sahaya dönmelerini engelleyen kural daha çıkmamış.O şekilde Hermosillo gelip penaltıyı atıp,skoru 1-1’e getiriyor ve toplamda 2-1 ile Cruz Azul’u şampiyon yapıyor.Videosu burada…



O zamanlar Hermosillo’nun bu penaltıyı tedavisi bitmeden atılmasının üzerinde durulmuyor ama Cruz Azul son şampiyonluğunu aldığı 1997 Inverno’dan beri tam 5 lig ,2 Concacaf ve 1 Libertadores finalini akla hayale gelmeyecek şekillerde çoğu son dakikalarda  kaybedip, şampiyon olamıyor(Bu sene aldıkları Copa Mexico hariç) ve Leon yıllarca alt ligde sürünüyor.O tarihe kadar 3 şampiyonluğu olan Toluca 7 şampiyonluk daha alıp Azul’u geçerken Pumas’da 4 şampiyonluk alıp Azul’un dibine geliyor. Taraftarlar arasında da bir lanet geyiği gidiyor.Maça kanla devam etmenin iki takımı lanetlediğine inanıp,iki takım arasında bir final daha oynanıp,bu final kansız bitmedikçe bu lanet kalkmaz diyorlar.


İlginçtir ilk maçta golü atan  Benjamin Galindo, Cruz Azul’un başına geçip iki final kaybederken,kariyerindeki tek şampiyonluğu ise Santos Laguna’nın başında iken Cruz Azul’a karşı alıyor.

18 Haziran 2013 Salı


         MEKSİKA VE ÇÖZÜMLER



İtalya maçında fazlası ile rakibin oyununa konsantre olmuş bir Meksika izledik.Pirlo ve Monto livio gibi oyuncuların yaratıcılıkları ve pas becerilerini kontrol etmek için Torrado ve Zavala gibi oyuncularla başlamak belki doğru idi ama Meksika kendi doğrularından uzaklaştı.

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere ,Meksika geçen yıl çok verimli bir 4-2-3-1 taktiği oynuyordu ve kadro yapısına da baktığımızda elde bu sistemi uygulayacak hem kadroda bulunan hem de dışarıda bırakılan oyuncu sayısı bir hayli fazla.Aslında İtalya'ya karşı da bu sistemle başlandı ama Gio'nun müthiş formuna ve uzun süredir kendisinden görmediğimiz efektif top taşıma ve pres özelliklerine rağmen özellikle ikinci yarıda girilen pozisyon yoktu.

De La Torre gene kendi doğrusu ile yola çıkarak,belki de -ikinci ligde de olsa İspanya havası solumuş- Villarealli Javier Aquino ile maça çıkmayı tercih etti.Maçın ilk 10 dksından sonra Aquino'nun ne ileride ne geride bu seviyenin oyuncusu olmaktan uzak olduğu görüldü.Zaten 6 aylık bir parlama ile milli takım düzeyine ulaşan sağ bek Flores'in de yetersizliği eklenince İtalya kendi solundan maden bularak burayı işledi.Bunun dışında ikinci golde de hatası olan kaptan Maza'nın da kendinden beklenmeyecek bir performans göstermesi nedeni ile ,Meksika'yı defans açısından beklediğimin uzağında buldum.



Orta sahada iki çıpa görevlerini yaptılar.En azından verilen görevlerini ama ön tarafa destek konusunda tamamen sınıfta kaldılar.Meksika'da Gio ve Guardado'nun oyunda olması tek olumlu taraftı.Hernandez'de arkasındaki oyuncular ne kadar etkinse o kadar etkindi.Maç boyunca tek taraftan gelen akınlar nedeni ile İtalya defansı onun defans arkasına yapacağı koşuları kontrol etti.

Brezilya maçına gelirsek,De La Torre'nin sistemden vazgeçmesi gerektiğini düşünmüyorum.Bununla beraber içeride bir takım değişiklikler yapması lazım.Örneğin İtalya maçının ikinci yarısında oyuna giren Mier,sağ tarafı defansif özelliğinin de yüksek olması nedeni ile iyi savundu.Kaldı ki Olimpiyat şampiyonu takımın da tandem oyuncularından biri idi ve Monterrey'de lokal ve uluslararası çok maç oynuyor.Porto'nun bu sene transfer  ettiği Reyes sene boyunca America'da ,takım kaptanı Maza ile defansta yer aldı.Onu düşünebilir.

Öte yandan takımın esas sorunu ileriye gitmek olduğundan,öncelikle bu maçta Aquino^yu tercih edeceğini düşünmüyorum.Muhtemelen Barrera'yı orada bu sefer izleyebileceğiz.Ayrıca bu hafta Porto'ya imza atması beklenen Hector Herrera'da Brezilya  takımına sorun yaratabilecek bir oyuncu ki,o da olimpiyat şampiyonu takımda finalde özellikle sağ taraftan çok sorun yaratmış ve Peralta'nın golünde asist yapmıştı

Meksika en son özel maçta Brezilyaı 2-0 yenerken bu kadro ile oynamıştı.Corona, Meza, Maza, Moreno, Nillo;Salcido,Zavala,Barrera,Gio,Guardado;Hernandez

Biraz tecrübeli,biraz genç..Meksika'nın elinde sorun kadar çözüm de var

14 Haziran 2013 Cuma

Konfederasyon Kupası ve Meksika'nın Son Durumu





Geçtiğimiz yıl bu zamanlar hem Toulon'daki turnuvayı kazanan ,ardından da Olimpiyat finalinde Brezilya'yı yenerek şampiyon olan Meksika'da Dünya Kupası öncesi en prestijli turnuvalardan olan Konfederasyon Kupası öncesi işler çok yolunda değil.

U-20 değerlendirmemizi sonraya bırakacak olursak,milli takım 2013 yılında adeta kabus gibi sonuçlar alıyor.Öyle ki geçen yıl bu zamanlar methiyeler düzülen T.D Jose Manuel De La Torre'nin koltuğunun ciddi olarak sallantıda olduğunu eklemek lazım.Sallantıda olan hoca Meksika'nın başında çıktığı 37 maçta sadece 3 kere yenilmiş olmasına rağmen..Peki sorun ne?

De La Torre'nin oyun sistemi çok sağlam iki orta saha oyuncusunun yanında kanatlarda tabiri caizse akan tarzda kanat oyuncularının topları taşıması üzerine kuruludur.Yani bu kanat oyuncular aynı zamanda içeriye de girerek yeri geldiğinde ileri uçtaki forveti (Çoğunlukla Javier Hernandez) üçlerler.Orta saha oyuncularından bahsettiğim sağlam ikili topa iyi baskı yapar ve önlerindeki üçüncü oyuncu ise ikili ile ön taraf arasında köprü olur.Yani kabaca 4-2-3-1 tarzı bir oyuun sistemini benimser.

Biraz daha detaya girmek gerekirse De La Torre'nin 2008-2010 yılları arasında fırtına gibi esen Toluca takımında da sağlam ikili Romangoli ve Rios önlerinde Sinha ,kanatlarda Calderon,Marin ya da Esquivel ve en önde Mancilla dizilişi bulunurdu .Yani bu sistem De La Torre'nin imzası gibidir.



2013'e geldiğimizde özellikle DK elemelerinde alınan kötü sonuçlar ve gol yollarında yaşanan sorunlar sebebi ile basın ve taraftarında baskısı ile sade bir 4-4-2'ye dönme denemeleri de yapıldı.Bu dönüşler işe yaramadığı gibi olumsuz sesler de arttı.Öyle ki takımj 2013'te  DKE dördüncü tur maçlarında sahasında oynadığı 3 maçı da 0-0 bitirirken,oynadığı 9 maçta sadece Jamaika'yı yenebildi.

Konfederasyon Kupası öncesi De La Torre ne yapmalı?İlk maç pazar İtalya'ya karşı ve eldeki kadroya baktığımızda ne yapabileceğini kestirmek çok zor değil.Kale ve defans tarafında sorun yaşamayacaklardır.Ellerinde birbirinin alternatifi olacak genç ve tecrübeli oyunculardan oluşan bir blok var.Her mevkiinin en az iki alternatifi bulunuyor.Problem orta sahanın nasıl oluşturulacağı ve forvetin ikili mi yoksa tekli mi olacağı..

Geçen haftaya dönersek Azteca'da 0-0 kalınan Kosta Rika maçında bahsettiğim baskı ile 4-4-2 düzeni ile çıktı.Genelde tercih ettiği Torrado ve Zavala ikilisini bozup,daha teknik olan Hector Herrera'yı tercih edip,Torradoyu kulübeye çekti.Kanatlarda Barrera ve Guardado ile ileride Hernandez -De Nigris ikilisine yer verdi.Buna rağmen takım pozisyon bulmakta oldukça zorlanırken,ikinci yarı yaptığı değişiklikler de bu sistemi bozmadı.Bir anlamda bence bu sistemin takıma uymadığını göstermek istedi.

Muhtemelen İtalya maçında defansı kenara bırakırsak ,İtalyaya karşı Zavala ve Torrado ile beraber defans hattında Flores-Moreno-Maza-Salcido(Nillo) 4'lüsü ile sağlam oynamaya bakacak.Benim düşüncem solda Dos Santos -ki uzun zamandır ilk defa düzenli oynama emareleri gösterdi- ve sağda sakatlıktan döndükten sonra Cruz Azulda çok formda dönen ve benimde çok beğendiğim Barrera olabilir.Forvet hattında banko Hernandez ve yanında America'da bu sezon asistleri ile dikkat çeken ve fizik avantajı ile de İtalyan defansı ile mücadele edebilecek Jimenez olmalı.De Nigris fizik olarak Jimeneze benzer olmasına rağmen bence fazla kırılgan.De La Torre'nin diğer planı ise Hernanadez'i tek forvet bırakıp arkasına Guardado ya da Hererrayı koymak olur.Kanatta ise Barrera'nın her iki senaryoda da yeri garanti

Unutmamak lazım ki Meksika bu tarz turnuvalarda oldukça tecrübeli ve dünya devlerine karşı iyi sonuçlar alabilen de bir takım.Bu turnuva aslında bir anlamda Olimpiyat sonrası geçen süre de Meksika'nın Dünya Kupasında iddialı olabilecek hedeflerine ne kadar yakın olduğunu gösterecek.Kaldı ki Marco Fabian De La Mora gibi bir oyuncu bile bu kadroya giremiyor.Carlos Vela gibi yıllar sonra fırtına gibi sezon geçiren bir oyuncu da dışarıda kaldı.

26 Nisan 2013 Cuma

Haziran 2012'de Trabzonspor'a Önerdiğim İsimler...


Florentin Pogba




Takım : Sedan (Fransa Ligue 2)
Uyruk : Gine-Fransa
Yaş : 21
Mevki : Sol Stoper,Sol Bek
Tahmini Değer : 2-3 Milyon € (500 Bin € ya St.Etienne'e gitti)

 Florentin Pogba 1.88 boyunda Sol ayaklı bir Sol bek ve Sol stoper..Bu sezon ligue 2 yi 4. sırada bitiren Sedan'ın en etkili ismiydi.. Sezonun ilk yarısında Asıl Mevkisi olan Sol Bek pozisyonunda başarılı bir oyun sergiledi. Devre arasında Sedan'ın stoper'i Wesley Loutoa'nın Ligue 1 ekibi Lorient'e transfer olmasıyla 2. yarının tamamında Sol Stoper oynadı.. Herkes ön yargılı baksada, Florentin Pogba Sol Stoper de de iyi iş çıkarttı.. Pozitif Özellikleri -Hem Sol Bek hem de Sol Stoper olarak oynayabilmesi -Hava toplarında hakimiyeti -Üst düzey pozisyon bilgisi ve oyun içi konsantrasyonu -İsabetli uzun topları Negatif Özellikleri -Sağ ayağını neredeyse hiç kullanamaması -Uzun boyunun dezavantajıyla ortalama bir hıza sahip olması

 Vegard Forren







Takım : Molde FK (Norveç Tippeligaen)
Uyruk : Norveç 
Yaş : 24 
Mevki : Sol Stoper 
Tahmini Değer : 3-4 Milyon € (4.750 bin € ya Southampton'a gitti) 

 Vegard Forren 1.86 boyunda sol ayaklı bir stoper.. Geçen sene Norveç liginde tarihinde ilk kez şampiyonluğa ulaşan Molde savunmasının mihenk taşıydı.. Bu sezon da geride kalan 12 hafta itibariyle lider durumda olan Molde'nin en başarılı oyuncularından biri..Avrupa takımlarının da kıskacında olan Forren'in, Trabzonspor savunması için alınabilecek en doğru isim olduğunu düşünüyorum.. Çünkü Egemen den sonra eksikliğini hissettiğimiz “Süpürücü Stoper” tanımının hakkını veren bir oyuncu.. Pozitif Özellikleri -Bir stopere göre üst düzey tekniği ve oyun kurma becerisi -Rakibi karşılamanın aksine,Rakibe yapışarak çabuk müdahale yapmayı seven savaşçı yapısı -İlk müdahale den sonra oyundan düşmeden, 2. müdahaleyi yapmaya çalışan Çabuk ve hamleli stoper olması.. Negatif Özellikleri -Hava toplarında ortalama bir becerisi olması -Çok nadir top kaptırıp,hata yapmasına rağmen.. Garanti oyunu sevmeyen cesur yapısı.. 

 Dimitrios Siovas






Takım : Panionios (Yunanistan Süper Lig) 
Uyruk : Yunanistan 
Yaş : 23 
Mevki : Stoper 
Tahmini Değer : Bedava (Bedavaya Olympiakos'a gitti) 

 Dimitrios Siovas 1.91 boyunda sağ ayaklı bir stoper.. Siovas, Forren'in aksine statik bir stoper.. Son 2 sezonda çok iyi bir çıkış yakalayan Siovas, AEK ve Panatinaikos'un yakın takibinde.. Pozitif Özellikleri -Hava topu hakimiyeti -Üstün fizik gücü ve vucut yapısı -Bir stopere göre üst düzey top tekniği -Pozisyon bilgisi, ve kayarak müdahaledeki ustalığı Negatif Özellikleri -Boyunun getirdiği dezavantaj ile ağır olması 

 Omar El Kaddouri



Takım : Brescia (İtalya Serie B) 
Uyruk : Fas-Belçika 
Yaş : 21 
Mevki : Çift yönlü orta saha 
Tahmini Değer : 3-4 Milyon € (2 Milyon € ya Napoli ye gitti) 

 El Kaddouri 1.87 boyunda, oyunun iki yönünüde oynayabilen bir orta saha oyuncusu.. Son iki sezondur Brescia takımını orkestra şefi gibi yöneten El Kaddouri'nin Selçuk İnan dan sonra Defan-Hucum arasındaki kopukluğu sağlayacak oyuncu olduğuna inanıyorum.. Pozitif Yönleri -Yüksek top tekniği,iki ayağınıda etkin biçimde kullanabilmesi -Yüksek pas isabet yüzdesi -Mükemmel fiziğiyle savunmadaki etkinliği -Hızı,Çevikliği,Oyun Zekası ile hucumda tam bir takım lideri Negatif Yönleri -Oyun içi konsantrasyonunu 90 dakikaya yayamaması (Colman gibi) 

 Daniel Tözser



Takım : Genk (Belçika Jupiler Pro Lig) 
Uyruk : Macaristan 
Yaş : 27 
Mevki : Orta Saha Orta 
Tahmini Değer : Bedava (Bedavaya Genoa ya gitti) 

 Daniel Tözser yazdığım oyuncular arasında en garanti seçim.. istikrar abidesi olan oyuncu son iki sezonda 19 asist yapıp 7 gol attı.. Her zaman belli bir standartı olan ve belçikanın en iyi orta sahalarından biri olan Tözser, Artık Genk den ayrılmak istediğini geçtiğimiz sezonun ortasında verdiği roportajında söylemişti.. Pozitif Özellikleri -Oyun görüşü ve mükemmel uzun pasları -Fizik gücü ve defansif etkinliği -Duran toplardaki etkinliği -Uzaktan sert ve isabetli şutları -Sorunsuz,problemsiz,düzgün karakterli olması Negatif Özellikleri -Rakibe kontrolsüz müdahalelerde bulunması -Ortalama top tekniği,ortalama sürati 

 Sebastian Ubilla



Takım : Santiago Wanderers (Şili Premier Division) 
Uyruk : Şili 
Yaş : 21 
Mevki : Sol Açık – Ofansif Orta Saha - Serbest Adam 
Tahmini Değer : 1-2 Milyon € (1.250 bin € ya Uni. de Chile ye gitti)

 Şili açılış liginde bu sezon 15 maçta 11 gol kaydeden Sebastian Ubilla, son dönemde Şili milli takımınada çağrılıyor.. Şili futbolunun geleceği olarak görülen futbolcunun,Jaja dan sonra Trabzonspor'un hucumdaki yaratıcılığı ve adam eksiltme sorununu ortadan kaldıracağını düşünüyorum.. Pozitif Özellikleri -Top tekniği,hızı ve çevikliği -Çalım atma ve adam eksiltme becerisi -Dikine oynayan,sürekli gol atmayı düşünen bir yapısı olması -Bitmek bilmeyen enerjisi,hırsı ve maç içi konsantrasyonu -Etkili hucum presi Negatif Özellikleri -Sürekli dikine oynamasının dezavantajı olarak yaptığı top kayıpları -Son vuruşlardaki ortalama becerisi 

 Christian Benteke



Takım : Genk (Belçika Jupiler Lig) 
Uyruk : Belçika-Kongo 
Yaş : 21 
Mevki : Pivot Santrafor 
Tahmini Değer : 4-5 Milyon € (8.8 Milyon € ya Aston Villa ya gitti)

 1.91 boyunda bir pivot santrafor olan Benteke, bu sezon Genk formasıyla 10 gol 5 asistlik performans gösterdi.. Potansiyeli çok yüksek olan oyuncunun, güçlü fiziği ve hava topu hakimiyetiyle ligimizde çok iyi işler yapacağını düşünüyorum.. Pozitif Özellikleri -Hava Topu Hakimiyeti ve Fizik gücü -Yüksek son vuruş becerisi -Topsuz oyundaki etkinliği Negatif Özellikleri -Düşük top tekniği ve çalım becerisi

Nicklas Helenius


 

Takımı : Aalborg (Danimarka Super Liga) 
Uyruk : Danimarka 
Yaş : 21 
Mevki : Santrafor 
Tahmini Değer : 2-3 Milyon € 

 1.95 boyundaki Helenius'un önümüzdeki 6-7 seneye damga vuracak bir santrafor olacağını düşünüyorum.. Bu sene 32 maçta 14 gol, 8 asistle oynayan oyuncu, uzun boyuna rağmen bir pivot santrafor dan çok, Forvetin her bölgesinde görev yapabilen Komple Bir santrafor.. Trabzonspor'un yapacağı en isabetli transfer olacağı görüşündeyim, Zira çabuk davranılmazsa her an bir avrupa kulübü kapabilir, çünkü dünya yıldızı olabilecek potansiyele sahip.. Pozitif Özellikleri -Top tekniği,iki ayağınıda etkin biçimde kullanabilmesi, -Son vuruşlardaki ustalığı -Dribbling yeteneği -Topsuz Alan oyunu -Hucum presi ve kontra atak bindirmeleri Negatif Özellikleri -Uzun boyuna rağmen çok iyi olmayan Hava Topu Hakimiyeti


13 Ekim 2012 Cumartesi

"Mineros Nuestra Selección Sois Vosotros"


Barselona kan ter içinde. Akdeniz’den gelen esinti dar sokaklara girdikçe ortadaki sarmısak kokusunu dağıtarak havayı biraz rahatlatsa da, aşırı sıcağa pek alışık olmayan Batı Akdenizliler bezmiş durumda. Açık camlardan daracık sokaklara İspanyol televizyonlarının sesleri yayılıyor, sıcakla yoğrulmuş bir kakofoni sarıyor taşları. Her program, her haber, her reklam ulusal takımdan ve futbolun birleştiriciliğinden dem vuruyor. Tarihi boyunca hiç birleşmemiş İspanya’nın envai çeşit halklarına. Özgürlükçülüğüyle bilinen Bilbao kentinin çıkardığı bir ulusal takım oyuncusu Bilbao’dan, bir diğeri Madrid’den, biri de Barselona’dan bağlanıyor reklama: “Hep beraber sevinelim.” İşsizlikte (gençlerde yüzde 56) Avrupa rekortmeni, AİHM’de işkence nedeniyle mahkûmiyette AB ülkeleri arasında açık ara lider, ödenek kesintileri sonucu madenci greviyle sallanan, son yılda birden fazla genel greve sahne olmuş İspanya’da hayat futbola kilitlenmeye çalışılıyor. Avrupa Kupası’ndan önceki vaziyet bu. Katalunya’da asmaya genelde cesaret edilemeyen İspanyol bayrakları Barselona merkezindeki balkonlardan sallanıyor. Yüz küsur yıllık ferforje trabzanlı dar balkonların bazıları belki Franco döneminden beri ilk defa İspanya bayrağı taşıyor. İnsanların üzerinde İspanya formaları; en çok da turistler giyiyor bunları. Pakistanlı ve Hintli göçmenlerin hediyelik eşya satan dükkânlarının vitrinleri de İspanyol bayraklarıyla dolu. Herkes bu önemli meseleye kilitlenmiş. Belki tarihi boyunca hiçbir konuda sağlanamamış garip bir birlik var İspanya’da. Hayır, ulusal takımı desteklemek değil ortaklık, başka bir şey: Birlik, futboldan başka hiçbir şey konuşmama ve yayınlamama konusunda sağlanmış.
İspanya’yı destekleyenler, desteklemeyenler, her maçı kaybetmesini gönülden isteyenler, futbolla yakından ilgilenenler, ilgilenmeyenler, herkes, ama  Altta, Amerika sokaklarından manzaralar. Sağdaki pankartta bir evsiz şöyle yazmış: “Kamusal alanda varolma hakkım var!” herkes futbol konuşuyor kısacası. Kitleleri bu kadar harekete geçirebilen (ya da hareketsizleştirebilen) bir oyun oluşundan ya da faşist rejimlerin çoğunda pasiflora muadili olarak kullanılmasından mütevellit futbolun dine benzetilmesi âdettendir. Örnekler saymakla bitmez, birine değinelim. Her maç anti-faşist taraftar grupları Herri Norte Taldea ve Abertzale Sur’un Sovyet marşları söylediği, Bask siyasî mahkûmları için atılan sloganlar ve özgürlükçü tezahüratların yükseldiği Athletic Bilbao’nun stadı San Mames’e “La Catedral” denmesi hayatın bir ironisi olsa gerek. Bilbao örneği konumuzla birebir alâkalı, zira konumuz, futbolun siyasallığı.

İŞÇİ SINIFININ TAKIMI

Avrupa Kupası süresince, tahmin edilebileceği üzere, İspanyol basınında ve kamuoyunun genelinde ne madenci grevi, ne sağlık ve eğitimde yapılan kabul edilemez kesintiler, ne AB fonundan banka kurtarmak için istenen borçlar gündem oldu. Yaşamsal önemi olan birçok mesele Avrupa Kupası’na denk getirildi. Böylece,
kelimenin tam anlamıyla hepsinin üstü örtüldü. Bununla da yetinmeyip “millî birlik ve beraberliğe bu kadar ihtiyacımız olan şu günlerde” gerekli millî birlik İspanyol “üst kimliği” ve şovenizm de “futbolun birleştiriciliğiyle” bol bol pompalandı. Ve yazın ortasında mânâsız bir şekilde yağmurlu bir gece, İspanya İtalya’yı yenerek Avrupa şampiyonu olunca Katalunya’da dahi kraliyet armalı İspanyol
bayrakları, hatta hispano-faşist semboller taşıyan bayraklar ve “Viva España” naraları eşliğinde yapılan kutlamalar (provokasyonlar) yöntemin tuttuğunun, medya operasyonunun başarıya ulaştığının kanıtıydı. Benzer bir gösteri Bask ülkesinde, Bilbao yakınlarındaki Getxo şehrinde yapılmak istenince, halk tepki verdi, 11 kişi gözaltına alınırken kutlamalarda yaralananlar oldu. İspanya’da solun bir kısmının görüşü “futbola siyaset karıştırmayalım” yönünde. Oysa Avrupa Kupası sırasında ülkede yaşananlara bakınca, futbolun siyasallaşmadığını söylemek körlük olur. Bugün futboldaki siyaset alanını faşistlere, şovenlere, cinsiyetçilere bırakmak büyük hata olur. Sokağa kızıl bayraklarla çıkmanın intihara eşdeğer olduğu Salazar’ın Portekiz’inde
Benfica’nın kızıl bayraklarıyla stadları dolduran sosyalistleri ya da Franco döneminde “La Catedral”de politik
mahkûmlara özgürlük sloganlarını televizyonlarında maç izleyen milyonlarca insana duyuran Athletic Bilbao taraftarlarını hatırlayalım.
Nihayetinde, milliyetçi, şoven, kolonyalist, kısacası dibine kadar politik bir bombardımana maruz kaldığımız bir Avrupa Kupası’nı geride bıraktık İspanya Krallığı’nda. Binlerce “kral karşıtı” prensle beraber sevinip üzüldü, derdi tasayı unuttu. Aynı anda, kupayı da kapsayan 45 gün boyunca büyük bir madenci ayaklanması
yaşandı ülkede. Asturias’tan başlayan ve 19 gün süren büyük madenci yürüyüşü Madrid’e vardığında, madencilerin baretlerindeki fenerler gecenin karanlığını delerken kendilerini selamlayan bir pankart vardı :

“Mineros, nuestra selección
sois vosotros!” - "Madenciler, bizim
ulusal takımımız sizsiniz !"


CAN SEVEN - Express Dergisi 120. Sayı

Twitter : https://twitter.com/donostistanbul

27 Temmuz 2012 Cuma

Fransa Ligue II 2012-2013 Analizi


 Avrupa'nın önemli kulüplerinin her zaman göz hapsinde olan Fransa Ligue 2 bugün start alıyor... Geçtiğimiz sezonu Bastia'nın sürpriz şampiyonluğuyla kapatan Ligue 2.. Fransa'nın köklü kulüplerinden Metz'in küme düşmesi ile de şok yaşatmıştı... Ligue 1 e yükselen Bastia,Stade Reims ve Troyes'in yerine bu sene Ligue 1 den gelen Caen,Dijon ve Auxerre var, Küme düşen Metz,Boulogne ve Amiens'in yerine ise Fransa 3. liginden Olympique Nimes,Chamois Niort ve Ajaccio geldi... Geçtiğimiz sezon gerek twitter da, gerekse blog da sık sık bahsettiğim Fransa Ligue 2 yi 2012-2013 sezonu öncesinde takım takım değerlendirdim...

AS Monaco



 1999-2000 sezonunda Ligue 1 de ipi göğüsleyen, 2004 sezonunda sürpriz bir şekilde Şampiyonlar Ligi finaline yükselen ve Mourinho'nun Porto'su na boyun eğen Monaco, o günden sonra büyük bir çöküş yaşayarak 2010-2011 sezonunda Ligue 2 ye düşmüştü.. Fransa'nın en köklü kulüplerinden biri olan Monaco'nun 2011-2012 sezonunda yeniden Ligue 1 e dönmesi bekleniyordu ama Ligue 2 de sezonu 8. sırada tamamlayarak bir kez daha taraftarını hayal kırıklığına uğrattı.. tarihinin en kötü günlerini geçiren ve dip noktasını gören Monaco bu sezona yeni bir yapılanmayla ve mutlak şampiyonluk parolasıyla giriyor.. Geçtiğimiz sezonda İtalyan Teknik Adam Marco Simone ile kötü bir grafik çizen Monaco, Simone ile yolları ayırdı ama İtalyan Ekolünden vazgeçmedi.. Bir önceki sezon İnter'i çalıştıran dünyaca ünlü İtalyan Teknik Adam Claudio Ranieri Monaco'nun yeni çalıştırıcısı oldu.. Kadrosunda Nabil Dirar,İbrahima Toure,Kagelmacher gibi üst düzey oyuncuları bulunduran Monaco, takıma direk katkı sağlayacak Ndinga ve Jakop Poulsen transferleri ile Ligue 2'nin favorileri arasına girdi..Yeni transferlerden Sebastian Ribas ve Emir Bajrami de sürpriz beklediğim isimlerden.. Geçtiğimiz sezon stoperlerden çektiği çileyi devre arasında Kagelmacher ile bir nebze azaltan Monaco, stoper tandeminide Bologna dan Raggi ile tamamlayarak yeni sezona hazır bir kadro oluşturdu.. Takımın bu sezonki en büyük handikapı ise bekleri, geçtiğimiz sezon tutuk bir görüntü sergileyen sağ bek Eric Marester bu sezonda ilk 11 oynayacak gibi duruyor.. Sol bek de ise bu sezon tek isim olarak Layvin Kurzava var.. ama Ranieri'nin transfer yapılmaması halinde o bölgede Kurzava yı değil, Ön Liberolarından birini değerlendireceğini düşünüyorum.. Sezon biter bitmez göreve getirilen Ranieri'nin raporu doğrultusunda kadrosunu şekillendiren Monaco'nun transferlerine bir göz atalım...

Gelenler

Flavio Roma (Milan) - Bedelsiz
Andrea Raggi (Bologna) - Bedelsiz
Delvin Ndinga (Auxerre) - 4.000.000 €
Jakob Poulsen (Midtjylland) - 1.200.000 €
Sebastian Ribas (Genoa) - Kiralık
Emir Bajrami (Twente) - Kiralık

Gidenler

Isaac Kone (Frejus-Saint-Raphael FC) - Bedelsiz
Franck L'Hostis (Amiens) - Bedelsiz
Thorstein Helstad (Lilleström) - Bedelsiz
Daniel Niculae (Kuban) - Bedelsiz
Thomas Mangani (Nancy) - Bedelsiz
Sambou Yatabare (Bastia) - Bedelsiz
Terence Makengo (Auxerre) - Kiralık
Chris Malonga (Lusanne) - Kiralık
Florian Pinteaux (Sedan) - Kiralık
Vincent Muratori - Serbest Kaldı
Oliver Ferblantier - Serbest Kaldı
Petter Hansson - Futbolu Bıraktı


AC Le Havre



 Geçtiğimiz sezonu, mucizevi bir şekilde son 3 maçını kazanarak küme düşme hattının 3 sıra üstünde bitiren Le Havre de bu sezonda pek bir değişiklik yok..Teknik drektör Chedric Daury ile yola devam eden takımın tek ciddi transferi bir önceki sezon Istres de iyi bir performans sergileyen Riad Nouri.. Nouri takımın hucum hattına hareketlilik getirecektir, ama Loic Nestor'u kaybedip yerine transfer yapmayan Le Havre'nin savunma hattı çok zayıf.. Takımın bir diğer transfer hamlesi geçen sezon devre arasında Nancy den kiraladıkları Distel Zola'nın bonservisini almak oldu.. Daha önce Fransa alt liglerinde forma giyen 24 yaşındaki santrafor Geoffrey Malfleury ise kapalı kutu.. Arsenal'in kıskacında olmasına rağmen Benjamin Mendy ve Ryan Mendes'i kadrosunda tutmayı başaran Le Havre'nin, buna rağmen bu sezon lig de tutunabileceğini sanmıyorum..

Gelenler

Riad Nouri (Istres) - 150.000 €
Geoffrey Malfleury (Red Star 93) - 100.000 €
Distel Zola (Nancy) - Bedelsiz

Gidenler

Loic Nestor (Chateauroux) - Bedelsiz
Hassane Alle - Serbest Kaldı
Malemine Diarra (Boulogne) - Kiralık


EA Guingamp



Geçtiğimiz sezonu 7. sırada bitiren Guingamp, yeni sezonda takımdan önemli bir ismi kaybetmediği gibi önemli bir transfer de yapmadı.. Teknik Drektör Jocelyn Gourvennec'in de takımda kaldığını göz önüne alırsak yeni sezonda aynı ilk 11 ile devam edeceklerini düşünüyorum, belki Mandanne ilk 11 'i zorlayabilir.. Yeni transferlerden Martins Pereira ve Mandanne de çok iyi alternatifler, artık Guingamp'ın kulübesi zengin.. Bu sene de kadronun en iyi ismi geçen sezon adını sıkça zikrettiğimiz Antony Knockaert olacak gibi.. 20 yaşındaki genç yıldız geçen sezonu 36 maçta 11 gol 4 asistle kapatarak Ligue 1 ekiplerinin dikkatini çekmişti.. Özellikle Lorient ve Montpellier'in ciddi şekilde ilgilendiği söylense de oyuncu şu an için takımda kalacak gibi gözüküyor.. Geçtiğimiz sezonu 37 maçta 5 gol 4 asistle tamamlayan Türk asıllı oyuncu Fatih Atik de takımın önemli oyuncularından.. Guingamp büyük bir sürpriz olmazsa ligi yine 6-9 sıraları arasında bitirir diye tahmin ediyorum..

Gelenler

Jonathan Martins Perreira (Nantes) - Bedelsiz
Christophe Mandande (FC Dijon) - Bilinmiyor
Quentin Rouger (Rennes B) - Kiralık

Gidenler

Alharbi El Jadayaoui (Angers) - Bedelsiz
Geoffrey Christophe (Angers) - Bedelsiz
Jonathan Ringayen (Frejus-Saint-Raphael) - Bedelsiz
Xavier Mercier - Serbest Kaldı
Gregory Paisley - Serbest Kaldı
Mustapha Alloui - Serbest Kaldı
Mohamed Soly (Le Poire-sur-vie) - Kiralık


Stade Laval



 Geçen seneyi Le Havre ile aynı puanda küme düşme hattının 2 sıra üstünde bitiren Laval, bu sezona çok sıkıntılı girdi.. Sözleşmeleri sona eren Signorino ve Losilla gibi iki ilk 11 oyuncusunu kaybeden takım, Losilla'nın yerini küme düşen Metz'in ön liberosu Yohan Betsch ile doldururken, Signorino'nun yerine Valenciennes B takımının 20 yaşındaki oyuncusu Makan Traore yi getirdiler, Orta sahaya bir diğer önemli takviyeleri ise geçen sene Ligue 1 de Brest forması giyen 33 yaşındaki Kongolu oyuncu Oscar Ewolo.. Bir çok genç oyuncuyu kadroya katan, ve orta yaşlı futbolcularla yolları ayıran Laval'ın bu sene işi oldukça zor.. Alt yaş kategorilerinden itibaren Fransa milli takımı forması giyen takımın yıldızı Stoper Lindsay Rose'un da Ligue 1 den talipleri olduğu söyleniyor.. Stade Laval bu sezon küme düşme adayları arasında..

Gelenler

Makan Traore (Valenciennes B) - Bedelsiz
Bilal Hamdi (Lens B) - Bedelsiz
Nike Vanhamel (Westerlo) - Bedelsiz
Jordan Adeoti (Colomiers) - Bedelsiz
Yohan Betsch (Metz) - Bedelsiz
Renaud Dreuslin (TA Rennes) - Bedelsiz
Ousmane Traore (Turnhout) - Bedelsiz
Oscar Ewolo (Brest) - Bedelsiz

Gidenler

Franck Signorino (Stade Reims) - Bedelsiz
Anthony Losilla (Dynamo Dresden) - Bedelsiz
Chyrille Lhuisser (AS Vitre) - Bedelsiz
Antoine Ponroy (Vannes) - Bedelsiz
Kevin Aubeneau (Les Harbiers) - Bedelsiz
Fabrice Levrat - Serbest Kaldı
Justin Trideau - Serbest Kaldı
Sebastian Renouard - Serbest Kaldı


Olympique Nimes



 1 sezonluk aradan sonra Ligue 2 ye geri dönen Nimes, takımı şampiyon yapmasına rağmen teknik drektör Thierry Froger'ın görevine son verip, sezona Victor Zvunka ile başlama kararı aldı.. Zvunka önderliğinde 3 önemli takviye yapan Nimes'in kadrosu buna rağmen Ligue 2 ye göre yetersiz.. Rennes den bir dönem İnter forması da giyen Stephane Dalmat'ı renklerine bağlayan takım, Metz'in sol beki Bouby ile de savunma hattına güç kattı.. Ligue 3 maçlarını izleme şansım olmadığı için mevcut kadro hakkında yorum yapmam doğru olmaz ama takımdan önemli bir oyuncu kaybedilmemesine rağmen takviyeleri yetersiz buluyorum.. Nimes de bu sene düşme adayları arasında olur diye düşünüyorum..

Gelenler

Stephane Dalmat (Rennes) - Bedelsiz
Pierre Bouby (FC Metz) - Bedelsiz
Mathieu Robail (Bastia) - Bedelsiz

Gidenler

Arnaud Farras (Vendee Luçon) - Bedelsiz
Kevin Martin (Aviron) - Bedelsiz
İssouf Ouattara (Chernomorets) - Bedelsiz
Gauther Gallon - Serbest Kaldı
Yacine Saandi - Serbest Kaldı
Oliver Davidas - Serbest Kaldı

SM Caen



 Geçtiğimiz sezonu Ligue 1 de son haftada Valenciennes e yenilerek trajik bir şekilde küme düşen Caen, 2 senelik aranın ardından bir kez daha Ligue 2 de mücadele edicek..Küme düşmesinin ardından kadrosundaki önemli yıldızları satmak zorunda kalan Caen, doğal olarak bu oyuncuların yerlerini dolduramadı.. Buna rağmen Ligue 2 ye göre iyi bir kadrosu var Caen'in.. Özellikle 17 yaşındaki yıldızı Mbaye Niang'ın bu sene Ligue 2 de büyük işler yapmasını bekliyorum.. Geçtiğimiz sezon Ligue 2 de 10 gol atan Metz'in santraforu Mathieu Duhamel de takımın hucum hattına güç katacaktır..

Gelenler

Mathieu Duhamel (Metz) - 800.000 €
Jean Jacques Pierre (Panionios) - Bedelsiz
Jean Calve (Nancy) - Bedelsiz
Laurent Agauazi (Istres) - Bedelsiz
Romain Poyet (Brest) - Bedelsiz
Alexandre Cuvillier (Nancy) - Kiralık

Gidenler

Romain Hamouma (St. Etienne) - 4.000.000 €
Thomas Heurtaux (Udinese) - 2.100.000 €
Frederic Bulot (Standart Liege) - 2.000.000 €
Alexis Thebaux (Brest) - 1.200.000 €
Pierre-Alain Frau (Al-Wakrah) - Bedelsiz
Emeric Dudoit (Chateauroux) - Bedelsiz
Benjamin Nivet (Troyes) - Bedelsiz
Gregory Proment (Metz) - Bedelsiz
Anthony Deroin - Serbest Kaldı
Kandia Traore - Serbest Kaldı


LB Chateauroux



Geçtiğimiz sezon ligi 14. sırada bitiren Chateauroux, kadrosunda bir çok değişiklik yaparak yeni sezona giriyor.. Geçen seneki en büyük silahları Maxime Bourgeois'in kiralık sözleşmesi bitti ve Auxerre e geri döndü.. Bourgeois'in yerine sol kanada geçen sezon Reims de başarılı bir performans sergileyen Clement Tainmont transfer edildi.. Geçtiğimiz sezon stoperlerin performansından sürekli şikayetçi olan teknik drektör Didier Tholot.. Bu bölgeyi Le Havre'nin başarılı stoperi Loic Nestor'u transfer ederek güçlendirdi.. Devre arasında Troyes den kiralanan Claudio Beauvue'nin de bonservisi alındı.. Geçtiğimiz sezonu sıkıntılı atlatan Chateauroux'un bu sezon ne yapacağı merak konusu.. Artık daha güçlü bir kadroları olduğunu düşünüyorum, ama yine de ligi 9-13 sıraları arasında bitirir diye tahmin ediyorum..


Gelenler


Claudio Beauvue (Troyes) - 750.000 €
Ludovic Guerriero (Metz) - Bedelsiz
David de Freitas (Angers) - Bedelsiz
Emeric Dudouit (Caen) - Bedelsiz
Kévin Afougou (Paris FC) - Bedelsiz
Clément Tainmont (Reims) - Bedelsiz
Loïc Nestor (Le Havre) - Bedelsiz
Benjamin Jeannot (Nancy) - Kiralık


Gidenler


Romain Grange (Nancy) - 800.000 €
Romain Inez (Metz) - Bedelsiz
Elie Dohin (Boulogne) - Bedelsiz
Kévin Dupuis (Kortrijk) - Bedelsiz
Jean-Jacques Mandrichi (Ajaccio) - Bedelsiz
Jérôme Lafourcade (Chamois Niort) - Bedelsiz
Jonathan Lacourt (Amiens) - Bedelsiz
Anthony Scaramozzino (Omonia Nikosia) - Bedelsiz
Romain Reynaud (Kortrijk) - Bedelsiz
Ahmed Kashi - Serbest Kaldı
Vincent Fernandez - Serbest Kaldı
Boubacar Sylla - Serbest Kaldı
Amara Baby (Burgas) - Kiralık


AJ Auxerre



 Ligue 1 i son sırada tamamlayarak küme düşen Auxerre'in kadrosunda ciddi bir değişim yaşandı.. Öncelikle Teknik Drektör Laurent Fournier'in görevine son vererek takımın başına Kongo Milli Takımı teknik drektörü Jean-Guy Wallemme'ı getirdiler.. Takımın en önemli iki yıldızı Alain Traore ve Delvin Ndinga yı kaybeden Auxerre transfer döneminde 2 sol bek,1 stoper alarak Traore ve Ndinga'nın yerine oyuncu almadı.. Bu oyuncuların yerini takım içi değerleriyle kapatmak isteyen Auxerre'in bence en büyük transferi geçen sezon kiralık gittiği Chateauroux da müthiş işler yapan Maxime Bourgeois.. Bunun yanı sıra 15 yaşından itibaren Dünya Yıldızı olacak gözüyle bakılan Yaya Sanogo'nun bu sezon daha fazla forma şansı bulmasını bekliyorum.. Zira bu Sanogo'nun son fırsatı.. Traore ve Contout'un gidişinin ardından La Tellec ve Dennis haricinde rakibi kalmadı.. Auxerre'nin Ndinga karşılığında Monaco dan kiralık olarak getirdiği Makengo dan bu sene çok şey bekliyorum.. Fransa U17 den itibaren takip ettiğim ve iyi yerlere geleceğini düşündüğüm bir oyuncu Makengo.. Kadrosundaki yıldızlarıyla Şampiyonluğun Monaco ile birlikteki en büyük adayı Auxerre'in 1 senelik aranın ardından Ligue 1 e dönmesini bekliyorum..

Gelenler

Marco Ramos (Braga) - Bedelsiz
Henri Ndog (Bitam) - Bedelsiz
Remy Ebanega (Bitam) - Bedelsiz
Terrence Makengo (Monaco) - Kiralık

Gidenler

Alain Traore (Lorient) - 5.000.000 €
Delvin Ndinga (Monaco) - 4.000.000 €
Roy Contout (Sochaux) - 800.000 €
Issam Jemaa (Al Kuwait) - Bedelsiz
Kamel Chafni (Brest) - Bedelsiz
Jo-Goog Jung (Seoul) - Bedelsiz
Stéphane Grichting (Zurich) - Bedelsiz
Édouard Cissé - Serbest Kaldı
Omar Kossoko - Serbest Kaldı
Dariusz Dudka - Serbest Kaldı
Ogou Akichi - Serbest Kaldı
Simon Pontdemé - Serbest Kaldı
Jérémy Berthod - Serbest Kaldı


AC Arles-Avignon



 Bir önceki sezon Ligue 1 den düşen Arles, geçen sezonun favorileri arasındaydı ama kötü bir performans sergileyerek ligi 13. sırada bitirdi.. Bu sezon kadroda ufak çaplı bir revizyona giden takımın en önemli kaybı, geçen sezon Ligue 2 de 9 gol 2 assistlik performans sergileyen oyun kurucu Thomas Ayasse'nin bonservissiz Nancy'e gitmesi oldu.. Arles'in  bir diğer kaybı da geçen sezon Lyon dan devre arasında kiralanan ve iyi bir performans sergileyen Mohamed Yattara'nın Lyon'a geri dönmesi oldu.. Santrafor eksikliğini devre arasında kiraladığı Mourice Dale'nin bonservisini Nantes den alarak kapatan Arles'in bir diğer önemli transferi Dijon'un tecrubeli stoperi Chaher Zarour oldu.. Takım, Ayasse'nin boşluğunuda Panathinaikos dan transfer edilen Damien Plessis ile doldurmayı planlıyor.. Geçen sezona göre ilk 11 in de çok değişiklik olacağını düşünmediğim Arles, büyük bir sürpriz yapmazsa yine orta sıralarda mücadele edecek diye düşünüyorum..


Gelenler

Damien Plessis (Panathinaikos) - Bedelsiz
Chaher Zarour (Dijon) - Bedelsiz
David Suarez (Bastia) - Bedelsiz
Julien Cardy (Tours) - Bedelsiz
Julien Lopez (Montpellier B) - Bedelsiz
William Aho Abou (Montpellier B) - Bedelsiz
Maurice Dalé (Nantes) - Bedelsiz
Sébastien Cantini (Sedan) - Bedelsiz
Ben Sangaré (Ivry) - Bedelsiz
Erwan Quintin (Vannes) - Bedelsiz

Gidenler

Thomas Ayasse (Nancy) - Bedelsiz
Romain Elie (Levski Sofia) - Bedelsiz
Dianbobo Baldé - Serbest Kaldı
Jamel Aït Ben Idir - Serbest Kaldı
Fabien Laurenti - Serbest Kaldı
Deme N'Diaye - Serbest Kaldı
Thomas Deruda - Serbest Kaldı
Chafik Najih - Serbest Kaldı
Anthony Guise - Serbest Kaldı

SCO Angers



 Geçen sezonu 11. sırada tamamlayan Angers yeni sezona güçlenerek girdi.. Takımın en iyi oyuncusu Gaetan Charbonnier'ı Ligue 1 şampiyonu Montpellier'e satan takım, bunun haricinde önemli bir kayıp yaşamazken kadrosunu Gine Milli Takımının sol beki İbrahima Diallo ve Ligue 1 de Ajaccio nun tecrubeli golcüsü Socrier ile güçlendirdi.. Brezilya lı orta saha oyuncusu Pesalli yi Gremio dan satın alma opsiyonuyla kiralayan Angers'in bu sezon yine orta sıralarda yer almasını bekliyorum..


Gelenler

Richard Socrier (Ajaccio) - Bedelsiz
Alharbi El Jadeyaoui (Guingamp) - Bedelsiz
Fabien Boyer (Rennes B) - Bedelsiz
Ibrahima Diallo (Beveren) - Bedelsiz
Thomas Gaudu (Louhans-Cuiseaux) - Bedelsiz
Yoric Ravet (St. Etienne) - Kiralık
Pessalli (Gremio) - Kiralık

Gidenler

Gaëtan Charbonnier (Montpellier) - 1.500.000 €
David de Freitas (Châteauroux) - Bedelsiz
Hamady Tamboura (Romarantin) - Bedelsiz
Anthony Ouasfane - Serbest Kaldı
Nicolas Gillet - Serbest Kaldı
Ludovic Delporte - Serbest Kaldı
Karim Djellabi - Serbest Kaldı
Yves Deroff - Serbest Kaldı
Jérôme Hiaumet - Serbest Kaldı
Bilel El Hamzaoui (Poiré-sur-Vie) - Kiralık


FC Nantes



 Geçtiğimiz sezonu 9. sırada bitiren Fransa'nın köklü kulüplerinden Nantes sezona Teknik Drektör Landry Chauvin'in Ligue 1 ekiplerinden Brest'e geçmesinin şokuyla başladı.. Chauvin yerine kulübün eski teknik drektörlerinden Michel Der Zakarian'ı getiren Nantes, Raspentino ve Perreira gibi ilk 11 oyuncularını kaybedip, yerlerini dolduramadı.. Nantes'in bu sezonki en önemli transferi Sedan da geçtiğimiz sezonu 7 gol 4 asistle kapatan Yohann Eudeline, bir diğer önemli transfer Venezuella milli takımının sol beki Cichero oldu..Reims'in ön liberosu Lucas Deaux la orta alanı güçlendiren takımın şüphesiz bu sezon da en büyük yıldızı Jordan Veretout, geçtiğimiz sezon harikalar yaratan 19 yaşındaki oyun kurucu transfer döneminde bir sezon daha Nantes da kalmak istediğini söyleyerek taraftarı rahatlatmıştı.. Bu sezon sonu büyük ihtimalle Ligue 1 in yolunu tutacak olan Veretout'un Nantes'i yükselme adayları arasına sokacağını düşünüyorum..

Gelenler

Yohann Eudeline (Sedan) - Bedelsiz
Lucas Deaux (Reims) - Bedelsiz
Ahmed Madouni (Union Berlin) - Bedelsiz
Rémy Riou (Toulouse) - Bedelsiz
Birama Touré (Beauvais) - Bedelsiz
Damien Mayenga (Vandee) - Bedelsiz
Gabriel Cichero (Caracas) - Kiralık

Gidenler

Vincent Sasso (Beira-Mar) - Bedelsiz
Rudy Riou (Lens) - Bedelsiz
Florian Raspentino (Marsilya) - Bedelsiz
Maurice Dalé (Arles) - Bedelsiz
Omar Benzerga (Bejaja) - Bedelsiz
Jonathan Martins Pereira (Guingamp) - Bedelsiz
Vivian - Serbest Kaldı
Papa Malick Ba - Serbest Kaldı
Damien Tixier -Serbest Kaldı


RC Lens



 Geçtiğimiz sezonu 12. sırada bitiren Lens bu sezon kadroda fazla değişikliğe gitmedi.. En önemli oyuncularından genç yıldız Geoffrey Kondogbia'yı Sevilla ya satan takım, Eden Hazard'ın promosyonu olarak da Thorgan Hazard'ı Chelsea ye verdi.. Kondogbia nın yerini Sedan'ın iki önemli orta saha oyuncusu Valdivia ve Lemoigne ile dolduran Lens, Kalesini de Nantes den Rudy Riou ile sağlama aldı.. Bu sezon Lens'in yerinin fazla değişmeyeceğini düşünüyorum.. yine orta sıra takımı olacaklardır..

Gelenler

Rudy Riou (Nantes) - Bedelsiz
Pierrick Valdivia (Sedan) - Bedelsiz
Rémy Bonne (Uzes) - Bedelsiz
Jérôme Lemoigne (Sedan) - Bedelsiz

Gidenler

Geoffrey Kondogbia (Sevilla) - 4.000.000 €
Thorgan Hazard (Chelsea) - 1.000.000 €
Nicolas Caraux - Serbest Kaldı
William Rémy - Serbest Kaldı
Franck Queudrue - Serbest Kaldı
Julien Toudic (Reims) - Kiralık


GFC Ajaccio




 Ligue 2'nin yeni ekiplerinden Ajaccio sezona kümede kalma parolasıyla giren ekiplerden biri.. Transfer döneminde bir çok oyuncusunu serbest bırakan ve Ligue 2 nin orta sınıf oyuncularını transfer eden Ajaccio'nun bu kadroyla lig de kalması mucize olur.. 


Gelenler

Yannick Gigliarelli (AC Ajaccio B) - Bedelsiz
Nicolas Flégeau (Bordeux) - Bedelsiz
Jean-Jacques Mandrichi (Istres) - Bedelsiz
Noui Laïfa (Châteauroux) - Bedelsiz
Amor Kehiha (Lusitanos) - Bedelsiz
Youssouf Touré (SR Colmar) - Bedelsiz
Cédric Lubasa (Clermont) - Bedelsiz

Gidenler

Henry Michel Gbizié (Trelissac) - Bedelsiz
Anthony Solinas - Serbest Kaldı
Vincent Erard - Serbest Kaldı
Nelli Rahal - Serbest Kaldı
Romain Poletti - Serbest Kaldı
Julien Blanc Martini - Serbest Kaldı
Paul Maisonneuve (Martigues) - Bedelsiz
Mickaël Darnet - Serbest Kaldı
Mohamed Diallo - Serbest Kaldı
Marc Santunione - Serbest Kaldı
Sylvain Komenan - Serbest Kaldı
Quentin Boesso - Serbest Kaldı


FC Chamois Niort



Ligue 2 nin yeni ekiplerinden Niort da kadrosunu Ligue 2 ye göre revize edemeyen takımlardan biri.. Eski kadro yapısını bilmediğimden dolayı yeni transferlere göre yorum yapacak olursam, Châteauroux dan transfer edilen santrafor Lafourcade son sezonunda 20 maçta 2 golle oynadı.. olumlu tek transfer Ligue 1 ekiplerinden Valenciennes den transfer edilen stoper Pallois gibi gözüküyor.. Niort'un da düşme adayları arasında olduğunu düşünüyorum..


Gelenler

Tristan Lahaye (Grenoble) - Bedelsiz
Paul Delecroix (Amiens) - Bedelsiz
Mehdi Khalis (Jeanne) - Bedelsiz
Rodolphe Roche (Neuweg) - Bedelsiz
Jimmy Juan (Chesterfield) - Bedelsiz
Jérôme Lafourcade (Châteauroux) - Bedelsiz
Nicolas Pallois (Valenciennes) - Bedelsiz
Pascal Elissalde (Racin Besançon) - Bedelsiz
Mickaël Courtot (Chamois) - Bedelsiz

Gidenler

Jimmy Giraudon (Granoble) - Bedelsiz
Nicolas Desenclos - Serbest Kaldı
Sadio Sankharé - Serbest Kaldı


FC Istres




Geçtiğimiz sezonu 10. sırada bitirerek büyük sürpriz yapan Istres de bu sezona sıkıntılı başlıyor.. Ligue 2 ye geçen sezon yükselen ve oynadığı futbolla alkış alan takım transfer döneminde ilk 11 inin 3 önemli oyuncusunu kaybetti.. Ön Libero Agouazi Caen'in yolunu tutarken, Riad Nouri La Havre ye,Julian Palmieri de Bastia ya transfer oldu.. Istres bu futbolcuların yerini B takımdan çıkardığı genç oyuncularıyla ve 3. lig den yaptığı transferlerle doldurmaya çalıştı.. Istres'in alt yapısı bize bir sürpriz yapmaz ise bu sezon ligin alt sıralarında görürüz kendilerini...



Gelenler

Fouad Chafik (Valence) - Bedelsiz
Damien Moulin (Vannes) - Bedelsiz
Alain Cantareil (Rouen) - Bedelsiz
Guy-Roland Niangbo Nassa (Luzenac) - Bedelsiz
Kévin Bru (Boulogne) - Bedelsiz
Oualid El Hamdaoui (Nancy B) - Bedelsiz
Youcef Touati (Red Star 93) - Bedelsiz
Lucas Veronese (OGC Nizza) - Kiralık
Ludovic Genest (Bastia) - Kiralık

Gidenler

Riad Nouri (Le Havre) - 150.000 €
Tommy Untereiner (Martigues) - Bedelsiz
Julian Palmieri (Bastia) - Bedelsiz
Laurent Agouazi (Caen) - Bedelsiz
Nicolas Flégeau (Ajaccio) - Bedelsiz
Mickaël Ménétrier (Dudelange) - Bedelsiz
Jean-Michel Orsattoni (Tarbes) - Bedelsiz
Claude Dielna (Olympiakos) - Bedelsiz
Amor Kehiha (Ajaccio) - Bedelsiz
Obaïda Guendouz - Serbest Kaldı
Martial Robin -Serbest Kaldı


CS Sedan-Ardennes




 Geçtiğimiz sezonu beklentilerin üzerinde bitirip 4. olan Sedan tam anlamıyla yaprak dökümü yaşadı.. İlk 11 in den 6 oyuncusunu kaybeden takım, bu oyuncuların yerini kiralık oyuncularla doldurmaya çalıştı.. toplamda 4 futbolcu kiralayan Sedan'ın tek önemli transferi ise geçtiğimiz sezon Frankfurt'a sattıkları Habib Bellaid'i geri almaları oldu.. Sedan'ın bu sezon geçen seneki performansından uzak kalacağını ve ligin alt sıralarında yer alacağını düşünüyorum..


Gelenler

Habib Bellaid
Farid Beziouen
Ahmed Yahiaoui
Virgile Reset
Florian Pinteaux
Kalifa Traoré
Damien Marcq

Gidenler

Nicolas Fauvergue (Reims) - 600.000 €
Yohann Eudeline (Nantes) - Bedelsiz
Ismaël Traoré (Brest) - Bedelsiz
Pierrick Valdivia (Lens) - Bedelsiz
Jérôme Lemoigne (Lens) - Bedelsiz
Sébastien Cantini Arles) - Bedelsiz


FC Le Mans




 Geçtiğimiz sezon küme düşme hattının 3 puan üstünde bitiren Le Mans, şaşırtıcı bir şekilde sezona transfer yapmadan girek tek takım oldu.. Takımın en önemli yıldızı Idir Ouali yi bonservissiz kaptıran, ve genç yıldız adayı Jeff Louis'i Nancy ye satan Le Mans, bu sezon daha güçsüz kadrosuyla düşme adayları arasında.. Takım sadece Le Mans B den çıkardığı 4 oyuncuyla yeni sezona başladı.. Buna rağmen takımın 21 yaşındaki santraforu İdrissa Sylla dan bu sezon büyük patlama bekliyorum.. geçtiğimiz sezonu 25 maçta 9 golle kapatan oyuncu, oyun stili olarak Drogba ya çok benziyor..


Gelenler

-

Gidenler


Jeff Louis (Nancy) - 700.000 €
Idir Ouali (Dynamo Dresden) - Bedelsiz
Brahim Boudebouda (Alger) - Bedelsiz
Pierre Gibaud (Red Star 93) - Bedelsiz
Moussa Narry - Serbest Kaldı
Didier Ovono - Serbest Kaldı
Kévin Vergerolle - Serbest Kaldı
Fredrik Strømstad - Serbest Kaldı


FC Tours



Geçtiğimiz sezon Ligue 2 nin flaş takımlarından biri olan Tours, herkes kümede kalma mücadelesi vereceğini düşünürken ligi 6. sırada bitirmişti.. Bu sezon da OGC Nizza ya giden Genevois haricinde önemli oyuncularını kadroda tutmayı başaran Tours, Tayland liginde iyi işler çıkaran fildişili santrafor Christian Kouakou yu renklerine bağladı.. Tours'un bu sezonki en büyük başarısı geçtiğimiz sezon harikalar yaratan Brezilya lı Diego yu takımda tutmak oldu, oyuncunun ismi bir çok ligue 1 takımıyla anılıyordu ama Tours yıldızını hiç bir yere bırakmadı.. Bunların haricinde Lyon genç takımından 3 isimle kadrosunu güçlendiren Tours.. geçtiğimiz sezon olduğu gibi bu sezonda ligi üst sıralarda bitirir diye düşünüyorum..

Gelenler

Christian Kouakou (Muangthong United) - 250.000 €
Brice Maubleu (Grenoble) - Bedelsiz
Thomas Fontaine (Lyon B) - Bedelsiz
Xavier Chavalerin (Lyon B) - Bedelsiz
Nicolas Seguin (Lyon B) - Bedelsiz
Jean-Bryan Boukaka (Rennes B) - Bedelsiz
Erik Pacinda (Kosice) - Kiralık


Gidenler

Romain Genevois (OGC Nizza) - Bedelsiz
Julien Cardy (Arles) - Bedelsiz
Jérémy Sopalski - Serbest Kaldı
André Buengo - Serbest Kaldı
Kevin Lejeune - Serbest Kaldı
Francis N'Ganga - Serbest Kaldı
Romain Sartre - Serbest Kaldı
Julien Cetout - Serbest Kaldı


FCO Dijon



 Ligue 1 den gelen ekiplerden biri olan Dijon da sezona teknik drektör değişikliğiyle başlayanlardan.. Patrice Carteron la yolları ayıran Dijon, takımı yardımcı antrenör Oliver Dall'Oglio ya emanet etti.. Küme düştükten sonra önemli oyuncularından Kumordzi ve Bautheac'ı kaybeden Dijon takıma sadece 3. lig den genç topçuları kattı..Geçtiğimiz sezon devre arasında Chelsea den kiralanan ve iyi işler çıkaran Gael Kakuta da bu sezonun eksikleri arasında.. Buna rağmen Ligue 2 ye göre üst düzey bir kadroları var.. Özellikle Ligue 1 için bile üst düzey bir oyuncu olan Benjamin Corgnet'in bu sezon açık ara Ligue 2 nin en iyi oyuncusu olduğunu düşünüyorum.. Sankhare ve Jovial gibi çok önemli silahları bulunan Dijon'un da bu sezon Ligue 1 adayları arasında olduğunu düşünüyorum..


Gelenler

Ousseynou Cissé (Amiens) - Bedelsiz
Hamel Hakkar (Besançon) - Bedelsiz
Pape Paye (Duchera) - Bedelsiz

Gidenler

Bennard Kumordzi (Genk) - 700.000 €
Chaher Zarour (Arles) - Bedelsiz
Eric Bauthéac (OGC Nizza) - Bedelsiz
Christophe Mandanne (Guingamp) - Bedelsiz
Jean-Daniel Padovani - Serbest Kaldı
Daisuke Matsui - Serbest Kaldı
Luca Passoni - Serbest Kaldı

Clermont Foot Auvergne 63



 Geçtiğimiz sezonun flaş ekipleri arasında yer alan Clermont 5. olarak bitirdiği sezonun ardından yeni sezona teknik drektörü Michel Der Zakarian'ı Nantes'e kaptırarak başladı.. takımı Regis Brouard'a emanet eden Clermont, Yıldız oyuncusu Romain Alessandrini yi Rennes'e satarak, kadrosundaki tek ciddi kaybı verdi.. Alessandrini yerine Şampiyon Montpellier'in sağ kanat oyuncusu Gregory Lacombe ve Braga'nın sol beki İmorou yu kadrosuna katan Clermont, geçen seneye göre daha oturmuş ve güçlü bir takım.. Bu sezon ligi yine üst sıralarda bitireceklerini düşünüyorum..


Gelenler

Ali Touncara (Lyon B) - Bedelsiz
Grégory Lacombe (Montpellier) - Bedelsiz
Emmanuel Imorou (Braga) - Bedelsiz
Steve Pinau (Aviron) - Bedelsiz
Pierriek Capelle (Quevilly) - Bedelsiz

Gidenler

Romain Alessandrini (Rennes) - 2.000.000 €
Cédric Lubasa (GFC Ajaccio) - Bedelsiz
Mehdi Namli (Olympique Safi) - Bedelsiz
Florent Sauvadet - Serbest Kaldı
Guillaume Moullec - Serbest Kaldı
Benjamin Morel - Serbest Kaldı
Damien Robin - Serbest Kaldı
Souleiman Djabour - Serbest Kaldı